XXIV. Hentbol Erkekler Dünya Şampiyonası ardından

Hentbolhaber.Net yazarlarından Günal Ensari, 24.Hentbol Erkekler Dünya Şampiyonası ardından düşüncelerini kaleme aldı.

XXIV. Hentbol Erkekler Dünya Şampiyonası ardından
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ev sahibi Katar yıllar önce 24. Hentbol Dünya Şampiyonası hazırlığına başladı. Bu şampiyonayı hem organizasyon açısından, hem de başarılı bir takım oluşturmak adına çok önemsediler. Görülüyor ki ikisinde de çok başarılı oldular ve amaca ulaştılar. Diyeceksiniz ki bir çok oyuncuyu kendi vatandaşı yaparak milli takımlarını güçlendirdiler. Ben de soruyorum. Bir çok branşta, bir çok ülkede, bunlar yapılmıyor mu? Gayet tabii yapılıyor. Yaptıkları en doğru seçim eski İspanyol Milli Takımı’nı dünya şampiyonluğuna taşıyan isim Valero Rivera’yı takımın başına getirmeleriydi. Seçtikleri oyuncular da takım disiplinine uyacak sporculardı. Her biri ayrı kültüre sahip sporcuları bir araya getirip onlardan 17 bin seyirci karşında final oynayacak bir takım oluşturmak gerçekten en zor işlerden biriydi. Bu nedenle elde edilen başarıda büyük payı olan büyük antrenör Valero Rivera’yı kutlamak ve ayakta alkışlamak gerekir. Katar elde ettiği başarıyla hentbol’da tarihe geçti. Hentbola yaptığı yatırımla hem kendi ülkesine, hem de dünya hentboluna büyük katkı sağladı.

Gelelim son 8 yılın rekortmen antrenörüne ve takımına.

Takım: Fransa Antrenör: Claude Onesta

Elde edilen şampiyonluk başarılarını sıralarsak pek de söyleyecek bir şey kalmıyor sanki.

2006 Avrupa Şampiyonu

2008 Olimpiyat Şampiyonu

2009 Dünya Şampiyonu

2010 Avrupa Şampiyonu

2011 Dünya Şampiyonu

2012 Olimpiyat Şampiyonu

2014 Avrupa Şampiyonu

2015 Dünya Şampiyonu

Ne muhteşem bir başarı değil mi? Buna tabiri caiz ise şapka çıkarılır. Tebrikler Fransa ve Tebrikler Claude Onesta.

Üst yapıda başarı elde eden sporcular var. Bu çok başarılı sporcuların yetiştirildiği başarıya endeksli, sistemli bir alt yapı çalışması var. Yoksa yukarıda yazdığım başarı dizisinin devam etmesi mümkün mü?

Bir de Polonya’yı Dünya 3.lüğüne taşıyan Alman antrenör Michael Biegler’i tebrik etmek gerekir. Bundan önce İspanya’da organize edilen Dünya Şampiyonası’nda görev yaptığım grupta yer aldığı için yakından izleme imkanı bulmuştum. Son ana kadar ben varım demişti ancak küçük hatalarla son sıçramayı yapıp final grubuna kalamamıştı. Şimdi o küçük hatalarını gidermiş son saniyelerde hatalarını tekrar etmeyen, maçın son bölümünü tecrübe ile kazanan bir takım olmuş. Sonuçta bu Dünya Şampiyonasında 3. olarak en başarılı takım grafiğini çizen takımlardan biri de Polonya’ydı. Tebrikler Polonya, tebrikler Michael Biegler.

İşte size 24. Dünya Şampiyonası’nın karması ve en değerli oyuncusu:

Kaleci: 16 Thierry Omeyer (Fransa)
Sol Kanat: 28 Valero Rivera (İspanya)
Sol Oyun Kurucu: 9 Rafael Capote (Katar)
Orta Oyun Kurucu: 13 Nikola Karabatic (Fransa)
Sağ Oyun Kurucu: 1 Zarko Markovic (Katar)
Sağ Kanat: 30 Dragan Gajic (Slovenya)
Pivot: 13 Bartosz Jurecki (Polonya)
En değerli oyuncu: 16 Thierry Omeyer (Fransa)

Bu şampiyonada da teknik ve taktiğin yanı sıra daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, sporcularının fiziksel hazırlığı (Kuvvet, kuvvette devamlılığı,sıçraması, çabukluğu vb) iyi olan takımların bu özelliği teknikle birleştirerek, taktik uygulamaları daha iyi becerebildiklerini, son güne kadar daha diri kaldıklarını ve finalde de bu özelliklerini iyi kullanarak başarıya ulaştıklarını görüyoruz. Bir Dünya Şampiyonası biterken almamız gereken büyük dersler olduğuna inanıyorum.

Sağlıkla kalın.

Bakmadan Geçme