Finansal Fair Play ve Hentbol

Şu günlerde İddaa gelirleri, yabancı oyuncu statüsü gibi konular gündemde. Bütün bunlar son tahlilde ekonomik istikrarla ilgili. Yazarımız Dr. Zeki Pehlivan, bu konular ile ilgili olarak “Finansal Fair Play ve Hentbol” adlı köşe yazısı ile karşınızda.

Finansal Fair Play ve Hentbol
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Futboldaki “Finansal Fair Play” Uygulaması Hentbolde Çözüm Olabilir mi?
Simon Kuper’in ünlü sözündeki gibi “Futbolun Sadece Futbol Olmadığını” bu büyük endüstrinin kat ettiği yollar göstermiştir. Aslında sadece futbol değil, diğer salon sporları olan basketbol ve voleybolda da sporun artık sporun ötesine geçtiğini söyleyebiliriz. Sporda özellikle de futboldaki bu fütursuzca gidişe ve çılgıncasına yapılan dengesiz harcamalara bir düzenleme getirmek isteyen UEFA, futbolda artık kulüplerin atacağı her adımı UEFA’nın “Finansal Fair-Play Kuralları” çerçevesinde gerçekleştirebileceğini ve bu kurallara uyulmadığında bazı yaptırımlarla karşılaşacaklarını gösterdi.

Nedir bu Finansal Fair Play (FFP) ?
Futbol kulüplerinin gelirlerindeki sürekli artış, giderleri de aynı ölçüde artırmış ve bu artışlar yaşanan sorunların da başlangıç noktasını teşkil etmiştir. Artan bu gelir kalemlerinin etkin ve verimli şekilde kullanılmaması, üstüne bir de kötü yönetimlerle birleşince, kulüplerin mali disiplinleri zaman içinde yok olmaya başlamış ve kaybolan bu mali disiplin kulüpleri altından kalkamayacakları mali bir kısır döngüye itmiştir.

Birçok kulüp pahalı ve akılcı olmayan transfer harcamaları ile birlikte yaşadığı sportif rekabette kötü gidişatın esiri olup, kaynaklarını da etkin ve verimli şekilde kullanamayınca, şirket şeklinde kurulduysa iflasa sürüklenerek, dernek şeklinde kurulduysa kapanarak ve tasfiye olarak yok olup gitmiştir. Bu nedenle UEFA artık bu duruma dur demek için UEFA kriterlerini devreye sokma kararı almıştır. Kendisine bağlı lokal federasyonlar aracılığı ile kulüpleri mali, iktisadi, yönetsel, sportif ve tesis koşulları bakımından yönlendirmeye ve disipline etmeye yönelik kararları uygulamaya geçirmiştir.

FFP düzenlemelerinin tam sekiz yaptırımı bulunmakta ve bunlar en hafifinden en ağırına doğru şu şekildedir: uyarı, para cezası, puan silme, avrupa kupalarından alınacak paranın kesilmesi, yeni oyuncuların avrupa kupalarında oynamasına izin verilmemesi, avrupa kupası için bildirilen oyuncu sayısında kısıtlama, mevcut bir turnuvadan ve ihraç gelecek turnuvalardan men.

Sonuç olarak nasıl futbol sadece futbol değilse, FFP kuralları da sadece gelir ve gider arasında bir denge kurmaktan ibaret değil. UEFA’nın FFP düzenlemeleri ile ulaşmaya çalıştığı nokta kulüplerin her açıdan asgari bir mali disiplini yakalamasını sağlamak.

Ya Hentbol Kulüplerimiz?
Bizim için esas sorun burada başlıyor. Herkesin bildiği gibi; mevzuatlarımızda yer alan kulüp yapıları ve bütçe ile ilgili zorunlu teminatlar; antrenör-sporcu sözleşmelerindeki uygulama ve yaptırımlar; talimatlardaki bu tür olumsuz durumlarda uygulanacak yöntemler çok net belirlenmediği, ayrıca hukuka dayalı ve antrenörü-sporcuyu ya da kulübü korumaya yönelik olmadığı için bir çok sorun yaşanmaktadır.

Halbuki sporun ötesine geçmiş bir yapının artık günü birlik çözümlerle yürütülmeye çalışılması, ne bu yapının başında bulunan federasyonumuzu, ne sistemin yürütücüleri olan kulüplerimizi, ne de bu branşın esas aktörleri olan antrenör ve oyuncularımızı profesyonel bir yapıya taşıyamamaktadır.

Bu yapıdaki en önemli sorunlardan birisi (bana göre), günümüz kulüplerinin güçlü finansal destekleri bulunmadan ve federasyon tarafından destek amaçlı olarak sağlanan İDDİA gelirlerine güvenerek sahneye çıkmalarıdır. Ne yazık ki hentbolün doğasında olamayan ve kendi gelirini kendi yaratamayan sistemsizliği, zaten güçlü isimlerle, sponsorlarla ve uzun süreli anlaşmalarla bu yapıya giremeyen kulüpleri dolayısıyla da bu kulüplerde bulunan antrenör ve sporcuları zor durumda bırakmaktadır. Kulüplerde yaşanan bu sorunlar ister istemez sistemin bütününe yansımaktadır. Geleceği garanti gözüyle göremeyen sporcular ve antrenörlerimiz mecburen başka işlere yönelmek ve garanti olan işlerine ağırlık vermek durumunda kalmaktadırlar. Dolayısıyla, profesyonelce yapılamayan sporun getirileri istendik düzeyde olamamakta, sportif performansa ve başarıya dönük sonuçlara yansıması da sağlanamamaktadır. Başarısı olmayan, geliri olmayan ve sürekli gideri olan yerde de kulüplerin sürekliliği olmamakta, daha üst seviyede belirlenmiş hedefler konulamamakta, ulusal ve uluslararası daha büyük rekabetlere de girilememektedir. Ayrıca bu yapı içerisinde yetiştirilmeye çalışan genç sporculara da bir vizyon verilememekte ve hentbol kendi kısır döngüsü içerisinde bocalamaktadır.

Neler Önerilebilir?
Federasyonumuz tarafından çıkarılan son yabancı sporcu transfer yönetmeliği de bu konuda daha ciddi adımlar atılması ve kulüplerin daha sağlam ekonomik temellerle hareket etmelerini gerekli kılmaktadır. Yabancı transferlerinde yapılacak sözleşmeler, yaptırım gücü daha yüksek ve kulüplerin elini bağlayıcı hükümler de içerecektir. Bu nedenle hem federasyon hem de kulüpler bu anlamda daha emin adımlarla ilerlemelidir.

Biraz sıkıntılı da olsa, federasyonumuzun birkaç yıllık vadeye yayarak bazı radikal önlemleri alması gerekmektedir. Futboldaki uygulamanın benzeri şekilde, kulüp yapıları ile ilgili belirli kriterler oluşturularak, özellikle de mali yönden bütçe yapılarının gerçekçi bir plana oturtulmasının sağlanması gereklidir. Örneğin, kulübün anlaşmalı sporcu ve antrenörlerin toplam sözleşme tutarlarının en az 1/3’ü kadarının (olabiliyorsa daha fazlası) banka vb. teminatlarla federasyona ibraz edilmesi istenmelidir. Bunun dışında, yıl içinde de kulübe kaynak olarak gelebilecek diğer teminatların da gösterilmesi istenmelidir.

Bildiğim kadarıyla, tüm kulüpler bir önceki yıldan tüm mali zorunluluklarını yerine getirdiklerine dair federasyona bir yazılı belge vermektedirler. Halbuki bir çok kulübün bu sorumluluklarını tam olarak yerine getirmedikleri bilinmekle birlikte bu kulüpler, (her nasıl oluyorsa) bu belgeyi federasyona ibraz edebiliyorlar. Ancak, bu yönetim zayıflığı, hem sporcu ve antrenörlerin hentbolden kopmasına hem de kulüplerin kapanmaya doğru giden bir sürecini de hızlandırmaktadır.

Bu tür bir sıkıntı yaşanmaması için, bir önceki yıldan borcu olan kulüplere önceki yılın borçlarını kapatma, yeni oyuncu transfer yasağı getirme, puan silme gibi değişik yaptırımlar getirilmeli ve ikinci yıl yine benzer bir sorun yaşayan kulübün borçları kapanana kadar ligde yer alma hakları askıya alınmalıdır. Böyle bir durumda sporcu ve antrenörler için de zamana bakılmaksızın transfer yapabilme hakkı tanınmalıdır.

Bunların yanında, federasyon tarafından kulüplere destek amaçlı kullanılan İDDİA uygulamasının, daha adil, daha eşitlikçi ve hiçbir kulübü mağdur etmeyecek bir yapı içerisinde kullanılması gerekir. Çünkü bir başka dikkat edilmesi gereken konu da, puan mücadelesinde kıyasıya yarışan kulüplerin yöneticilerinin, İDDİA gelirleri nedeniyle kendi haklarını koruma adına, maçlar sırasında saha kenarına kadar inip hakemlere ve gözlemcilere karşı istenmedik davranışlarda bulunmaları hiç hoş görünmemektedir. Ne yazık ki, sadece bu gelire güvenip ortaya çıkan kulüpler hentbolümüze, federasyonumuza ve tüm camiamıza zarar vermektedir. Hentbol hentbol olmaktan çıkmaktadır.

Evet, kolay değil biliyorum. Ancak bazı önlemler alınmadığı taktirde tıpkı Çankaya Belediyesi örneğinde olduğu gibi kulüpler kapanacak, sporcu ve antrenörler açıkta kalacak, daha ileri gitmesini istediğimiz hentbol sürekli gerilere gidecektir.

Güler yüzle söylenen bir yalanı, bir anda yuttuğumuz halde; acı gerçeği ancak damla damla yutarız.

     Denis Diderot

“Sen olan şeyleri görüp ‘Neden’ dersin, ben olmayan şeyleri hayal edip ‘Neden olmasın’ derim.„

     George Bernard Shaw

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Çağrı Sefa Şen, http://tr.eurosport.com/futbol/finansal-fair-play-nedir-uyulmasi-gereken-kurallar-neler_sto4509997/story.shtml

http://www.milliyet.com.tr/a–can-nizamoglu-finansal-fair-play-in-detaylari-1595463-skorer-yazar-yazisi/

Bakmadan Geçme