Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçının bende yaşattığı duygular
Yazarımız Zeynur Pehlivan 2017 Erkekler Dünya Şampiyonası eleme grubu Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçını sizler için kaleme aldı
Yeni bir günü gülümseyerek karşılamayı, güzel rüyalar görmüş olarak uyanmayı, yataktan kedi gibi esneyerek kalkmayı, hatta kalkmak için biraz nazlanmayı iyice unuttuk artık. Birçok hane, birçok yürek, birçok ülke parçalanırken bu tür insani keyifler çok insafsız, çok insansız, çok gereksiz, çok lüks geliyor.
Gece, acı bir haberle kapattığımız gözlerimizi, sabah, acı bir haberle açacağımızı biliyoruz. Silah, siren ve acı bir haberle sarsılarak, acı çeken, haykıran bir annenin yüzüyle uyanıyoruz artık.
Eskiden Rusların sert mizaçlı olmalarını ülkenin coğrafi koşullarına bağlardım. Soğuk hava koşullarının onları asık suratlı yaptığını, sert iklim koşullarının yüzlerini sertleştirdiğini
Ne eskisi gibi gök gürültüsünden korkuyoruz, ne yoldan geçen bir arabanın yerdeki çamurlu suyu üzerimize sıçratmasına kızıyoruz. Ne ayakkabılarımızın çamurlu, ne giysilerimizin eski olmasına aldırıyoruz. Ne daha çok para, ne daha büyük bir evimizin olmasını istiyoruz.
Her şeyimiz değişti, her şeyimizle değiştik. Alışkanlıklarımız, isteklerimi
Daha dün İstanbul’da onlarca insan hayatlarını kaybederken, başka illerden kayıp haberleri gelirken, birçok eve bayraklar asılırken, birçok çocuk babasız, annesiz, sevgisiz ve güvensiz kalırken, yüzümüzde Akdeniz güneşinin parlaması mümkün değil.
Bilirsiniz, bazı olaylar vardır, ana sebebinin dışında bir anlam taşır. Dünkü, Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçı bana, farklı demek doğru olmaz belki ama böyle derin duygular hissettirdi. Dünya Şampiyonası Elemeleri maçları oynayan A Milli Erkek hentbol takımımız iki Belçika galibiyetinden sonra dün Çek Cumhuriyeti karşısına çıktı.
Kazanmak, unutulan hentbol sporu için istediğim ilk ve en önemli şeydi benim için. Çünkü kazanan takımların dışındakil
O yüzden kazanmalarını çok istedim. Ama kazanmanın dışında şöyle
Maç başladı, ancak hem takımlarımız, hem seyirci hentbolda kazanmayı unuttuğu, hem de yürekler yaralı olduğu için, ağzımızdan bir türlü tezahürat yapmak ve takımımızı desteklemek gelmiyordu. Yeni bir takım bizleri heyecanlandırıyor ve onları seyretmek istiyorduk ama, ayağa kalkıp “Türkiye, Türkiye” diye bağırmak için gücümüz yoktu. Zaman ilerledikçe gücümüzü, goller atıldıkça heyecanımızı bulduk ve bir bütün, bir ülke, bir TÜRKİYE olduğumuzu hissett
Sporda yenilmekte var ama ben bugünlerde güzel sonuçları bu yüzden daha çok önemsiyorum. Hentbolu vermemişler, yazmamışlar, yayınlamamışlar, paylaşmamışlar umurumda bile değil. İnsanlarımızın insanca, çocuklarımızın çocukça yaşamasını, istiyorum sadece ve bu kadar çocuğun güzel bir spor dalıyla ilgilendiğini, bu kadar çok sayıda insanı güzel bir spor dalını izlerken görmek, biraz olsun umutlandırıyor, gülümsetiyor beni.
A Milli Hentbol takımımızın aldığı galibiyetler hentbol adına çok güzel sonuçlar ama, kötü haberler duymaya ve görmeye; ölüm, bomba, kan gibi sözcükleri duymaya alışmış ve bunların getirdiği duygularla evinden çıkmış birisini, güzel duygular içinde evine dönmesini sağlamak, yüzlerce insanı sokak yerine, spor salonunda buluşturmak, bana göre bugünlerde yapılacak en büyük hizmettir. Çünkü bu insanlarda benim gibi artık güzel şeyler görmek, güzel duygular hissetmek istiyor.
Hep galip gelemeyiz ama hep güzel işler yapabiliriz. Bugünlerde yaptığınız işler ve bize yaşattığınız güzel duygular için çok teşekkürler A Milli Takım.. Kutluyor ve tebrik ediyorum.