Adnan Öztürk, Erdek kampını değerlendirdi

A Milli Takım Antrenörü Adnan Öztürk, 25-30 Ağustos 2015 tarihleri arasında Bandırma Belediyesinin sponsorluğu ile Erdek' de düzenlenen U18 Yaş Erkek Milli Takım Kamp ile ilgili olarak Hentbolhaber.Net’e değerlendirmelerde bulundu.

Adnan Öztürk, “U18 Erkek Milli Takımımız 25-30 Ağustos 2015 tarihleri arasında Bandırma Belediyesinin sponsorluğu ile  Erdek’ de kamp  faaliyetini gerçekleştirdik.  Yerel basınla oldukça faydalı görüşmelerde bulunduk. Sonrasında ilk olarak Bandırma Belediye Başkanımız Dursun Mirza’ ya teşekkür ziyaretinde bulunduk. Sayın başkana hentbola verdiği destek için teşekkür ederken şu anda 2.ligde mücadele eden Bandırma kadın takımına ve Bandırma hentbolu için neler yapabiliriz ile ilgili görüşmelerde bulunduk. Ardından Bandırma kaymakamımız Sn. Tüncay Sonel’ i  ziyaret ettik ve hentbol için destek istedik. Son olarak Bandırma Rotary Kulübünün organizasyonunda Bandırma iş dünyası ile bir araya geldik ve Bandırma hentbolu için çok olumlu görüşmeler gerçekleştirdik. Bu organizasyonda emeği geçen kulüp başkanı Vedat Uçkan ve antrenörümüz Kemal Taşkın’a federasyonumuz adına ayrıca teşekkür ederim”dedi.

“HABER ÖZETİNDE YANLIŞ ANLAŞILMALAR OLDU”
Öztürk, Basın mensupları ile hentbolun mevcut durumu ve geleceğini paylaşırken gelen sorular üzerine yaptığı açıklamaları sizlerle paylaşmak istediğini, yaklaşık 1 saat süren toplantıdaki ifadeleri doğan haber ajansının özet halinde paylaşması sonucu  bazı konularda yanlış anlaşılmalara sebep olunduğunu belirtti. “Hentbol kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için yanlış anlaşılmalara sebep olan ifadelerinin tam metnini sizlerle paylaşmak istiyorum”dedi.

Adnan Öztürk’e gelen sorular; “Türk Hentbolun Avrupa’ daki  yeri nedir? Ve bunu geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

“Öncelikle sorunuza bir tespitle başlamak istiyorum. 80’li yıllarda hem okullarda hem de kulüplerde yürütülen altyapı faaliyetlerinin zenginliğinden dolayı çok kaliteli oyuncular yetişti. Bu oyuncularla erkek ve kadın hentbolu 90’lı yıllardan 2000’li yılların başlarına kadar finalleri hep zorladı. Bildiğiniz gibi dünya hentbolu 2000’li yıllarda büyük bir değişim geçirdi. Hentbol hız ve güç sporu haline geldi. Antrenman sistemleri büyük bir değişime uğradı. Daha güçlü, daha hızlı ve daha yetenekli oyuncuların var olabileceği bir spor haline geldi hentbol.  Ayrıca gelişmiş ülkelerde kurumlar toplam kalite ve marketing açısından yeniden yapılandı. Biz ise antrenör ve sporcu eğitimi açısından gerekli değişimi sağlayamadık. Bir de buna kurumsal olmayan kulüp ve federasyon yapıları eklenince Dünya hentbolunun gerisine düşmek zorunda kaldık.”

Haber-Hentbolumuz milli takımlar düzeyinde Dünya hentbolunun neden gerisinde?

Öztürk, “Başarılı olmanın yolu; erken yaşlarda tespit edilen yetenekli sporcuların, kulüplerde ve okullarda donanımlı antrenörlerle doğru hentbol eğitimi almalarından geçmektedir.

Hentbolumuzun en büyük sorunu ise bu eğitimleri verecek antrenörlerin sayıca yetersiz oluşu.

Şu anda antrenör eğitimi için 2 büyük projemiz hazır halde bekliyor. Hazırladığımız projelerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için hem Spor Genel Müdürlüğü hem de IHF ile görüşmekteyiz. Gerekli hazırlıkları tamamlamak üzereyiz. 2015-2016 yılı içerisinde 10 pilot bölgede antrenör ve sporcu eğitimine başlayacağız. Ayrıca okul hentbolu için hazırladığımız proje devreye girdi. Fakat finansal ve okullardaki eğiticilerin hentbola adapte edilmesi ile ilgili yaşadığımız birtakım sorunlar var onları da kısa bir sürede aşıp önümüzdeki yıl projeye hız vereceğiz.

Hakem eğitimlerimiz, Genç Hakem Eğitim Projesiyle tüm hızıyla devam ediyor. Burada yetişen hakemlerimizin liglerde aldıkları görevleri başarı ile yerine getirmeleri oldukça sevindirici. Kulüp idareci ve antrenörleri tarafından desteklendiklerinde çok daha başarılı olacaklarına inanıyorum.

Avrupa ve Dünya şampiyonalarında seyrettiğim birçok hakemden daha iyi bizim hakemlerimiz. Ancak uluslararası alanda daha çok Hakemimizin yer alabilmesi için yabancı dil sorunumuzu çözmek zorundayız. Gazi üniversitesi ile ortak yürüttüğümüz proje kapsamında antrenör, sporcu ve hakemler için mesleki İngilizce derslerinin İsveç ve Macaristan’da yapılan çekimleri tamamlanmak üzere. Bundan sonra sporcu, hakem ve antrenörlerimiz uzaktan eğitim yolu ile İngilizcelerini geliştirecekler” 

-Hocam finansal sorunlardan bahsettiniz biraz açar mısınız? Örneğin federasyonun ne kadar ve yeterli mi?

Öztürk, “Federasyonumuzun bütçesinin ne kadar olduğu idari bu konu.  Bu konuda sağlıklı bilgi veremeyebilirim”

-Hocam mutlaka tahmini de olsa bir bilginiz vardır.

Öztürk, “Federasyonumuza Spor Genel Müdürlüğünden yanılmıyorsam 4- 5 milyon civarında bir aktarım yapılmakta. Ayrıca bunu üzerine kulüp lisans ve katkı payları eklenince bütçe 7- 8 milyonu bulur diye düşünüyorum”

Sizce bu bütçe yeterli mi?

Öztürk, “Değil. çünkü federasyonun zaruri harcamaları var”

Neler bunlar;

Milli takımların resmi maç harcamaları,

Şu anda Türkiye hentbol liglerinde 96  takım var. Sadece süper ligde ve 1. ligde haftada kadın erkek olmak üzere 24 maç oynanmakta. Bu maçlarda görev alan görevli, hakem ve gözlemci ücretleri,

THF salonunun işletme maliyetleri gibi kalemleri topladığınızda  bütçenin yarısından fazlasının gitmiş olduğunu görürsünüz.

Bu gerçeklerden sonra bir tespit yapmak istiyorum. Altyapıdan A milli takıma gelene kadar sporcularınız yılda en az 10- 15 arası uluslar arası maç oynamazlar ise milli takımlar düzeyinde başarılı olmanız hayal olmaktan öteye geçemez. Şu anda bu faaliyetler için finansal kaynak yaratmamız gerekli. Burada federasyonun kaynakları belirli. Bu nedenle Bandırma belediyesin bu kampı organize etmesini çok değerli görüyorum ve bunları çoğaltmamız gerekiyor”

-Sponsorluk  gelirleriniz ne durumda?

Öztürk, “İyi olduğu söylenemez. Sponsor bir yere gelecekse bunun karşılığında bir şeyler kazanmayı bekler. Durduğu yerde kimse sponsorluk yapmaz. Federasyon başkanımızın bu konuda görüşmelerde bulunuyor ve bulunmakta devam edeceğini düşünüyorum. Fakat öncelikle bizim ürünümüzün değerini yükseltmemiz gerekmekte. Bunun için de tüm hentbol camiasına görev düşüyor.

Şu anda kadın ligimiz oldukça güçlendi. Yenimahalle, Muratpaşa,  Ardeşen, Trabzon Zağnos ve Kastamonu Avrupa’nın çok değerli oyuncularını Türkiye’ye getirdiler. Önümüzdeki sezon kadınlar lig’i açısından oldukça heyecanlı ve mücadeleci geçecek. Bu da salonların dolmasına ve dolayısıyla basının ilgisine neden olacak. Bu takımlarımızın önümüzdeki yıllarda sponsorluk gelirlerini oldukça yükselteceklerini düşünüyorum”

-Anadolu’daki hentbolu geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

Öztürk, “Biz Türkiye’yi doğu- batı, kuzey- güney diye ayırmıyoruz. Vatanımızın her yeri ve her bir ferdi bizim için çok değerli. Özellikle federasyon başkanımız bu konuda çok hassas.

Ankara’daki 2001 gelişim kamplarının 2. Etabı tamamlandı. 2001 doğumlu gelişim kampımızın üçüncü etabını  önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğiz. Bu kamplarda Türkiye’nin her yerinden oyuncu vardı. Erdek’ deki U 18 erkek milli takım kampımızda sizlerin de gördüğü gibi Rize, Adıyaman, Malatya, Hatay, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Trabzon, Ordu, Samsun, Yalova, Erzurum, Muğla, Manisa, Sinop ve İzmit illerinden oyuncular var.

Federasyonumuz en önemli görevinin, hentbolu yaygınlaştırmak ve sevdirmek için  gerekli çalışmaları yapmak olduğu tartışmasız bir gerçektir. Burada kulüplere düşen görev ise bu çalışmaları geliştirerek daha da ileriye götürmektir.

 Örnek verecek olursak. Sizler konuşmamızın bir bölümünde basketbol ve voleybolun  çok önde olduğunu söylediniz. Doğrudur. Bugün basketbolu ve voleybolu besleyen sağlam kurumsal takımlar var.  Vakıfbank, Halkbank, Ezcacıbaşı, Efes,  Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Karşıyaka gibi daha adını sayamayacağım kulüplerin verdiği değer sayesinde basketbol ve voleybolun büyük aşamalar kat ettiği bir gerçek. Milli takımlar bu kulüplerden yetişen oyuncularla başarılı oluyorlar. Ayrıca Türkiye’de, her çocuk küçük yaşlarda futbol, basketbol ve voleybol oynayarak büyüyor. O nedenle bizimde sokak ve okullara inmemiz gerekiyor ki kısa vadede olmasa bile uzun vadede hentbolun tanıtımını ve gelişimini sağlayabilelim.

İstanbul, Eskişehir, Ankara ve İzmir gibi illerde bu gelişimi sağlayacak potansiyel ve kulüpler vardı. Fakat geçmişte yapılan bazı hatalar yüzünden bu illerdeki takımları kaybettik. Bizlerin kendimize sormamız lazım; ekonominin ve basının kalbi olan İstanbul’u neden kaybettik? Doğal hentbolcu kaynağı İzmir’ deki kaynak nasıl kurudu? Hentbolun lokomotifi Eskişehir ve Adana nerede? İstersiniz bu örnekleri daha da çoğaltabilirim. Hatalar her zaman yapılır. Hatalardan ders alınırsa gelişme sağlanır. O nedenle hentbolun her yerde gelişimi için çalışalım.  Fakat Antalya, İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi doğal kaynağın olduğu yerleri de ihmal etmeyelim”

Öztürk basın toplnatısında ifade ettiklerinin bunlar olduğunu belirtti ve ekledi;

“Yolumuz uzun ve zorlu. Hentbolun gelişimi ve değeri için sosyal medyada yapılan her paylaşım kıymetli. Fakat buradaki önemli olanın birbirimize yol gösterici olmamız ve hentbolumuzu daha geliştirmek için birlikte neler yapabileceğimizi tartışmaktır.

Sevgili hentbol ailesi her zamankinden çok desteğe ve beraber güç birliği içerisinde çalışmaya ihtiyacımız var.

Şimdiden bizlere verdiğiniz destek ve değerli katkılarınız için teşekkür ederim”dedi.

Bakmadan Geçme