Altyapıdaki İkilem: Hentbol mu? Eğitim mi?

Bugün hentbolun en önemli sorunlarından biri de altyapılardan elit sporcuların yetişmemesidir. Bunu birçok nedene bağlamak mümkün. Kulüp, antrenör, salon, para vb. nedenleri sayabiliriz. Ancak bir önemli neden daha söyleyebiliriz ki bence en önemlisi, 'sporcularımızın hentbol mu ve eğitim mi çıkmazından kurtulamamasıdır.'

Her anne baba, doğaldır ki çocuğunun iyi bir eğitim almasını ve gelecekte iyi bir mesleği olmasını, kendisinin toplumda saygın bir edinmesini, iyi bir gelir elde etmesini ve kimseye muhtaç durumda olmamasını ister. Bunları sağlayacak en önemli yollardan biri, iyi bir eğitim almaktır. Ancak, Türkiye'de eğitim sistemimizin aynı zamanda ikinci bir çalışmayı yürütebilecek bir program çerçevesi bulunmamaktadır. Spora, sanata, müziğe ya da başka bir etkinliğe gidecek çocuğun belirli fedakarlıklar yapması beklenmektedir. Bunun yanında kendi açımızdan baktığımızda hentbolu eğitimle birlikte yürütecek bir 'hentbol sistemi'miz de bulunmamaktadır.

EHF'nin (http://www.eurohandball.com/article/23231) adresinde yazılan makaledeki gibi, bir Fransa'nın U21, U19, Avrupa Olimpik Gençler şampiyonası gibi turnuvalarda elde ettiği başarılar bir şans değildir. Yine makale içinde belirtildiği gibi, Fransa'da 15 yaşına giren bir hentbolcunun hem eğitim hem de sporunu yürütebileceği imkanları ülke federasyonu tarafından oluşturulmaktadır. Gerçekleştirilen projelerde, Türkiye'deki en önemli sorunlardan biri olan sıkı bir 'kulüp-federasyon işbirliği' sağlanarak, uzun vadede gencin hem sporunu hem de eğitimini birlikte yürütebileceği imkanlar yaratılmaktadır. Ülkenin en iyi antrenörleri eşliğinde çalışmalar yapan Fransız gençleri, eğitimle ilgili (dolayısıyla anne babaların da) endişeleri olmadan nihayetinde istenen seviyeye ulaşmakta ve dünya çapında birer hentbolcu olma fırsatını yakalamaktadırlar. Federasyon ve kulüpler, gençlerin iyi birer hentbolcu olabilmeleri için her türlü imkanı sağlamaktadırlar. Geçmişin dünya ve avrupa şampiyonu eski oyuncuları, şimdiki gençlerle birlikte olarak hem geçmiş tecrübelerini paylaşmakta hem de gelecekle ilgili yol haritalarını çizme konusunda onlara destek olmaktadırlar.

Türk hentbolu olarak, bizlerin de uzun vadede çalışmalarımızı planlarken mutlaka sporcularımızın eğitimle ilgili çıkmazlarını ya da ihtiyaçlarını dikkate almamız gerekmektedir. Yapılan çalışmaları şansa bırakıp, içlerinden birkaç tane iyi hentbolcu çıkar mı diye beklememeliyiz. Çünkü, en önemli kırılma noktamız bence budur. Aksi halde, hem ailelerin hem antrenörlerin hem de kulüplerin hem de federasyonun yaptığı tüm yatırımlar ve verilen emekler boşa gidecektir.