Beşiktaş, Wisła Płock karşısında tökezledi

Lafı hiç dolandırmadan özetleyelim: Beşiktaş Mogaz Wisła Płock karşısında kötü oynadı, ne savunmada ne de hücumda başarılı bir oyun sergileyebildi ve bunun sonucunda kendinden çok da üstün olmayan bir takıma farklı bir şekilde mağlup oldu. Bugüne kadar bir maç dışında, Beşiktaş güçlü rakiplerine karşı başa baş mücadeleler sergilemiş, kimi zaman bunu altmış dakikaya yayamamışsa da denk bir oyun sergilemişti. Wisła Płock karşısında siyah-beyazlılar ciddi bir şekilde tökezlediler. Maçın ilk devresinde özellikle son beş dakikaya girilene kadar dengeli bir skor vardı, ama bunun da başlıca sebebi rakibin kötü oynamasıydı. Sonra ise film koptu. Şampiyonlar Ligi uzun bir süreç. Beşiktaş tökezledi, ama ayağa kalkıp yoluna devam edecektir, çünkü bu takım bu ligin, devler liginin takımı.

İstanbul’da Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan maçtan aslında iyi bir sonuç beklemek için yeterince sebep vardı. Polonya deplasmanında bu rakibe karşı iyi sayılabilecek bir mücadele verilmiş, daha öncesinde de bu salondan Zagreb karşısında iki puan çıkartılmıştı. Sakatlıkları iyileşen Tolga Özbahar ve Ivan Ninčević de takımdaki yerlerini alacaklardı. Ancak maçın başlama düdüğü çaldıktan sonra hiçbir şey yolunda gitmedi, Müfit Arın neyi denediyse sonuç vermedi.

Maçın ilk yarısında Wisła Płock da çok top kaybı yaptı, ama Beşiktaş hücum organizasyonlarını yeterince oluşturamayıp savunmada da büyük açıklar verince rakibin hatalarından yeterince faydalanmak söz konusu olamadı. Ninčević’in de forma giymesiyle kanatlardan daha fazla verim alınabileceğini düşünüyorduk, ancak zayıf hücum organizasyonları nedeniyle top bir türlü kanatlara aktarılamadı. Nitekim Beşiktaş sağ kanattan ilk golünü 23. dakikada, sol kanattan ilk golünü ise 28. dakikada bulabildi. Tolga pivotta topu alabildiğinde değerlendirdi, Ramazan da sağdan zorladı, ancak hücumda Beşiktaş genel olarak zayıf kaldı. Hücumda top kaybı çok olunca,  Wisła Płock hızlı hücumlarla gol buldu. Yerleşik savunmada ise Beşiktaş hiç iyi bir görüntü vermedi. Bu devrede Polonya ekibi pivotu iyi kullandı, bunun dışında altı ile dokuz metre arasındaki alandan yakın şutlarla gol buldu. Bu şutlarda Beşiktaş savunmasının çıkarak müdahalede yetersiz kaldığı gibi kaleci ile savunma arasında da iyi bir koordinasyon oluşamadığını, kaleci Miroslav Kocić’in neredeyse her şutta ters köşeye gittiğini gördük. 25. dakikaya gelindiğinde skor 14-13 rakip takım lehine idi. Bu dakikadan sonra Wisła Płock üstünlüğü tam anlamıyla ele geçirdi ve devreyi 19-15 önde tamamladı.

İkinci devreye Beşiktaş bir dizi değişikliklerle başladı, ancak bu çabalar sonuç vermediği gibi rakip takım kalecisi Rodrigo Corrales’in ard arda kurtarışları da skor üretimini engelledi. İlk devredeki zayıflıklar devam etti ve 41. dakikaya gelindiğinde fark ona kadar çıkmıştı.

Maçın 41. ile 50. dakikaları arasında Beşiktaş az da olsa bir denge oluşturma çabasına girdi. Bu dakikalarda Beşiktaş kalesinden daha çok top çıktı ve kazanılan toplar sonrasında özellikle Darko Djukić ile hızlı hücum golleri üretildi. Ancak Beşiktaş’ın gücü bir noktadan sonra  tükendi. Daha fazla rotasyon yapıp sahadaki enerjisini koruyan Wisła Płock, 50. dakikadan sonra farkı tekrar açmaya başladı. Beşiktaş’ın en skorer oyuncusu olan Ramazan Döne, sakatlığı nedeniyle ikinci devrenin büyük kısmında sadece savunmada takımına katkı sağladı, belirli bir noktadan sonra ise Müfit Arın tarafından tamamen kenara alındı. Beşiktaş’ta ikinci yarıda fizik güç düştü, beraberinde demoralizasyon geldi, istek azaldı, basit hatalar arttı. Hataların faturası da Wisła Płock tarafından hızlı hücum golleri ile kesildi. Maç da on bir farkla, 39-28, sonuçlandı.

Maçtan sonra yapılan basın toplantısında Beşiktaşlı oyuncu Predrag Dačević, şu ana kadar Şampiyonlar Ligi’nde oynadıkları en kötü maç olduğunu ve böyle oynarlarsa herkesin bu takımı yenebileceğini söyledi. Haklı… Ama şunu da görmek lazım. İyi takımlar tökezledikten sonra çabuk toparlayabilen takımlardır. Beşiktaş iyi bir takım ve bunu göstermeli. Hem de Perşembe günü oynanacak Zagreb maçında…