Birol ÜNSAL "Avrupa Şampiyonası Ardından"  başlıklı değerlendirmesinde :

"THF yönetim kurulu üyesi sayın Levent Küçükçolak ile birlikte, hafta sonu Sırbistan Belgrad ‘ ta yapılan Bayanlar Avrupa şampiyonasını izleme kararını aldığımızda içimde buruk bir heyecan vardı. Çünkü hentbolumuz temsil edilmiyordu. İnsan ister istemez bizde buralarda olsak, takımımızı izleme şansımız olsa, diye düşünmeden edemiyordu. Yinede bizim ligimizde yer alan 3 sporcunun olması tek teselli kaynağımdı.

Toplam beş maç seyrettim ve yerimden kalkamadım diyebilirim. Beşincilik karşılaşmasında play-Off’ ta eşleştiğimiz Danimarka ile Rusya oynadılar ve her iki takımda bu maçı oynamanın ezikliği içindeydiler.Bu müsabaka fazla tempolu ve mücadeleli geçmedi diyebilirim. Danimarka takımı, takım oyununu gün geçtikçe oturtmuş.Daha önce A 2 milli takım olarak hazırladıkları, bizimde Samsun da iki özel maç oynadığımız takım sahne almaya başlamış. Öne çıkan oyuncuları sağ oyun kurucu ile orta oyun kurucularıydı.Şunu da özellikle belirtmeliyim ki; izlediğim altı takımdan pivot- oyun kurucu işbirliğini en iyi uygulayan ve sonuç alan takımdı.

Yarı final birinci maçında Norveç – Macaristan karşılaşmasında  Norveç takımı gerçekten çok üstün bir oyun ortaya koydu ve zorlanmadan finale adını yazdırdı.Hatta oyunun o kadar hakimiydi ki tüm oyuncularını oynattı ve en iyi biziz mesajını verdi diyebilirim.Sporcular güle oynaya finale kaldılar. Günün maçı Montenegro- Sırbıstan maçıydı. Her iki takımda varını yoğunu ortaya koydu.Hentbol ve deneyim gücü bakımından Montenegro  ağır basıyordu ancak Sırbistan ın ligimizde yer alan oyuncusu Filipoviç in iyi oyunu yanında, ev sahibi olmasınında avantajı vardı. Maç her iki takım arasında geldi  gitti. Kazanan ve finale adını yazdıran Montenegro oldu.Bu maçta seyirci desteği üst düzeyde idi. Dikkat çekici  olan güvenlik önlemleri vardı.

Üçüncülük maçında Sırbistan- Macaristan karşılaştı ve nefesleri kesen maçta, Kupa Macarlara gitti. Uluslararası deneyimi fazla olan ve kritik yerleri iyi oynayan Macarlar gülen taraf oldu.

Finale gelince herkes Norveç in rahat kazanacağını umuyordu.Çünkü bir gün önce Montenegro çok zor bir maç oynamıştı ve yıpranmıştı. Norveç ise Dünya-Avrupa Olimpiyatı kazanmıştı ve yıldızlar topluluğuydu. Hal böyle olunca Norveç favoriydi.

Ancak turnuva sonu olmasına rağmen, bir gün önce kolay maç yapmış Norveç’e rağmen, hakemlerin desteğine rağmen, ikinci uzatmaya rağmen; inanılmaz bir takım vardı sahada. Gerek teknik heyet, gerek sporcular o kadar iyiydiler, o kadar inanmışlardı ki,  Norveç pasif oyun yemekten hücum yapamadı.Norveç takımı çoğu kez hücumda çaresiz kaldı. Hücumda onları kaleci Bayraktaroviç‘ de çaresizliğe itince, tüm olumsuzluklara rağmen kazanan Montenegro oldu.Bana göre herkesin dersini iyi çalışmış olması ve inanması şampiyonluğu getirdi. Her yönden üstün olan Norveç ;Mücadele ve İnanca mağlup oldu.

Salonuyla ,seyircisiyle muhteşem bir hentbol şöleniydi.Takımların çok sayıda taraftarı vardı.Önümüzdeki yıl Dünya Şampiyonası da bu solonda inşallah bizim takımımızda orda olur.

Bana göre bizim teknik anlamda , organizasyon anlamında,  ülke zenginliği anlamında onlardan çok fazlamız var. Ama gerçek olan orada olmadığımız. Olabilmemiz için önce bulunduğumuz yeri iyi tespit etmeli, sistemi değiştirmeliyiz. Montenegronun hiçbir imkanı bizim yarımız kadar etmez. Ama takımının tamamına yakını, Avrupa’nın  en iyi liglerinde yer alıyor.

Hiçbir başarının tesadüf olmadığını düşünürsek Montenegroya şapka çıkartmanın zamanı. Ders almanın zamanı diye düşünüyorum.

Bizde bir araya gelip gerekenleri konuşmalı ve uygulamalıyız. Yoksa aynı şeyleri tekrarlayarak orada olamayız. Bu hem hakemlerimiz hem gözlemcilerimiz için geçerli.Avrupa şampiyonasında bizim ne hakemimiz, ne gözlemcimiz , nede takımımız olmadığı için, 26 Ülkenin Bayrağı asılıydı ama Türk  bayrağı yoktu . Bunu hepimiz dert etmeliyiz. ." diyerek açıklamalarda bulundu.