Contagious (Yayılma)

Dr.Zeki Pehlivan, farklı bakış açıları kazandırmaya devam ediyor. “Bir ürünü veya fikri popüler yapan nedir?” diyor ve ekliyor…

Contagious (Yayılma)
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bir ürünü veya fikri popüler yapan nedir? Kalite, fiyat, reklam? Bunlar fikir veya ürünlerin başarılı olmalarına katkıda bulunabilir ama olay bundan ibaret değildir. Hentbol açısından bakarsak çok daha farklı şeylere ihtiyaç var.

İnsanların hentbol konuşmaya başlamasını nasıl sağlayabiliriz? Hentbolu nasıl yaygınlaştırabiliriz?

Cevabım, “sosyal aktarım yoluyla” olacaktır. Yani, ağızdan ağıza yayılma, diğer bir deyişle “fısıltı gazetesi” yoluyla. Hem sıklıkla görülen bir olay hem de önemli aktarım yolu. Fısıltı gazetesi ile yayılma iki nedenle geleneksel reklamdan daha etkili.  İlk olarak, daha inandırıcı, ikincisi daha çok istenen hedefe yöneliktir. Bu tür yayılmanın en iyi yönü, bunu herkesin yapabilmesidir. Gerekli olan şey sadece insanların konuşmalarını sağlamaktır. Ama zor olan bunun nasıl sağlanacağıdır. O zaman ürünü, fikri ve davranışı nasıl tasarlayalım, topluma nasıl sunalım ki insanlar onun hakkında konuşsun. Bunun için ne yapacağımızı bilmemiz ve anlamamız gerekir. Ancak bu konuda profesyonel bir destek alınmalıdır. Yönetimle ilgili sistemlerin, bu konuda çalışma yapabilecek, işin uzmanı ve deneyimli kişilerden oluşacak bir birime sahip olmaları gerekli ve önemlidir.

Haber

Bu çerçevede, bir fikrin ya da ürünün (dolayısıyla hentbolun) popülerlik ve yaygınlaşmasının sağlanabilmesi için altı ilke bulunmaktadır diyor Jonah Berger. Bu ilkeler;

1.Sosyal Değer Yaratma: Tıpkı giydiklerimiz ve kullandığımız araba gibi konuştuklarımız da başkalarının bize bakış açısını etkiler. Bu sosyal değerdir.

Hentbolun da konuşulan bir konu, sosyal olay olması için neler yapılmalıdır? Bir önceki yazımda belirtmiştim, hentbol kültürümüz ne kadar artarsa, bunu ne kadar aktarırsak, o kadar da konuşulmasını sağlayabiliriz. Ayrıca bunu bir de milli takım, kulüp, sporcu vb. başarıları ile besleyebilirsek, daha çok yazılı ve görsel medyada yer alabilirsek bu değer daha da artacaktır. Öncelikle biz kendimiz hentbolu sosyal ortamlarımıza taşımalı ve konuşmalıyız, hentbolun sosyal değerini yaratmalı ve yükseltmeliyiz.

2.Tetikleyiciler Kullanma: Ürünlerimiz, fikirlerimiz hakkında konuşmaları için insanlara nasıl hatırlatma yapabiliriz? Çevre tarafından sıklıkla tetiklenen ürün ve fikirler tasarlamalıyız ve bunlarla çevrede var olan işaretler arasında bağlantı kurarak yeni tetikleyiciler yaratmalıyız. Ne demişler; “Zihnin tepesi dilin ucuna doğru yönelir.” Yani, ne düşünürsen onu konuşursun.

O zaman düşünmeliyiz, hentbolun her yerde her zaman insanların akıllarına gelmesini sağlayacak, çağrışım yaptıracak ne tür tetikleyiciler hazırlanabilir ve kullanılabilir? Topu eline almış bir çocuk size ne çağrıştırır? Bir hentbol sticker’ı, bir hentbol figürü olan anahtarlık, bir hentbol sahası şeklindeki pasta, bir hentbol kalesi şeklinde kapı vb. gibi bir çok çağrışım yapacak şey yapılabilir.

HaberÖrneğin; Ankara’daki THF Spor Salonu sizce dışarıdan bir hentbol salonu izlenimini veriyor mu? Herhangi bir resim, logo, işaret vb. görebiliyor musunuz? Bu diğer salonlarımız için de geçerli. Bir başka örnek; İdris kardeşimin Ankara’da bir kafe’si var. Adı “Wax Kafe”. Ancak, dışarıda ve içeride hentbolu hatırlatacak görselleri var mı? Dışarıdan gören burada hentbolu aklına getirebilir mi? Ya da bu ve benzeri iş, eğlence mekanları için böyle fikirler gerçekleştirilebilir mi? Gelen müşteriye hentbolle ilgili birer küçük hatıra verilebilir mi? Bilgisayarların açılış sayfası hentbolhaber.net olabilir mi? Ofis,kafe ya da mekan içlerinde hentbol magazin dergileri konulabilir mi? vb. vb. gibi.

Ayrıca, bazı sporcularımız her ne kadar hoşlanmasa da, hentbol logosu yer alan forma, şort, eşofman, kaban vb.leri ile toplum içinde yer alınması insanlarda merak uyandıracaktır. Kendimle ilgili bir olayı sizlerle paylaşmıştım. Aktif sporcu olarak oynarken, Çanakkale’de evimizin balkonunda asılı olan ETİ Formasını gören bir kardeşimizin daha sonra bu forma aşkına kızını nasıl hentbola yönlendirdiğini size örnek olarak gösterebilirim.

Yeni öğrendiğim bir kavram da burada işe yarayabilir. (Nöropazarlama; spesifik bir proje üzerinde tüketicilerin davranışlarını anlamak üzere, kişinin ilgili uyarana maruz kaldığında zihinlerinde neler olup bittiğini anlamaya çalışır ve bu bağlamda sonuçlar sunar. Araştırmalar, nöropazarlamanın bir parçasıdır ve araştırmalarla elde edilmiş çıktılardan elde edilen bilgilerle yola çıkarak yapılabilecek ufak dokunuşlar markalar için büyük etkiler yaratabilir. Önemli olan burada, hedef kitlenin gördüğü gibi görebilmek, düşündüğü şekilde düşünebilmektir.)

3.Duygu Yaratma: İlgi duyduğumuz zaman paylaşırız. O zaman insanları bir şeyler hissetmeye yöneltecek mesaj ve fikirleri nasıl oluşturabiliriz? Dolayısıyla harekete geçireceğimiz duyguları doğru seçmeliyiz. Ateşi canlandırmalıyız. Bazen olumsuz duygular da işe yarayabilir. Biz hentbolcular olarak hangi duyguları taşıyoruz? Sevgi, nefret, aidiyet, güven, mutluluk, zorunluluk ya da başka herhangi bir şey?

Hentbolun duyguyla beslenmiş öğeleri neler olabilir? Gelmiş geçmiş tüm hentbol emekçilerinin, takımlarının, milli takımlarının ve uluslararası hentbol başarılarının o süreçlerde yaşanan duygusal yaşantılarının açığa çıkarılması bunu sağlayabilir mi? Örneğin: http://www.egitimpedia.com/poset-formali-afgan-cocugun-artik-messi-imzali-gercek-bir-formasi-var/  bu adresteki haberdeki gibi (Afgan çocuğun forması ve Messi) bir olay duygu yaratabilir mi?

Haber

Ya da, İzmirli küçük Zeynep’in Göztepe hentbol takımımızın ilk defa izlediği hentbol maçında “bu adamlar uçuyor” demesi ve onun hentbole bağlanmasını nasıl açıklayabilirsiniz? Bu duygu değil midir? Özellikle çocuklar duyguları ile hareket etmezler mi? Olumlu duygular, mutluluklar herzaman onları hentbole çekecektir. Çocuklar için duygusal nedenler yaratmalıyız ki aileleri de işin içine girsin.

4.Alenileştirme: Ürünlerimizi ve fikirlerimizi daha gözlemlenebilir yapmak onların taklit edilmesini, böylece popüler olmalarını kolaylaştırıyor. O zaman onları daha aleni kılmalıyız.

Hentbolun her zaman ve her yerde (karada, denizde, tatilde, tatil köyünde, açık alanda, kapalı alanda, AVM’de, kumda, çimende, okul bahçesinde) kısaca her yerde oynanması ve oynatılması bunu sağlayabilir mi? Örneğin, halı saha olmayan yer var mı? Neden buralarda hentbol çizgileri çizilmesini isteyip, birkaç kişi gidip hentbol oynamıyoruz. Ya da sokak hentbolu prototipini oluşturup, küçük alanlarda, çeşitli etkinliklerde, çocuklara, gençlere, ailelere neden hentbol oynatmıyoruz?

Haber

5.Pratik Değer Oluşturma: Yararlı gözüken bilgi ve içerikler oluşturabilir miyiz? Bir şeyin özellikle iyi bir iş olarak gözükmesini sağlama yolunu bilmeliyiz. Önerdiğimiz şeyin inanılmaz değerini vurgulamamız gerekir.

Hentbolun bir çok ileri düzey ülkede temel sporlardan biri olduğu biliniyor. Motorik becerilerin geliştirilmesinde en önemli araçlardan biri hentbol. Anaokulu ve ilkokul düzeyleri için özellikle hentbolun bu temel becerileri geliştirici özelliklerinin vurgulanması, ayrıca sporun beyin ve öğrenme üzerindeki olumlu katkılarının bilimsel araştırma sonuçları ile desteklenerek bir temel dayanak olarak kullanılması, bu pratik değeri ve yararı ortaya koyabilir mi? Bu konuda https://www.hentbolhaber.net/her-seyin-sorumlusu-beyin-ve-spor-iliskisi/ yazım da bilgi verecektir. Hentbolcu akademisyen ve hocalarımdan ricam bu konuyu araştırma konusu yaparlarsa katkısının büyük olacağını düşünüyorum.

6.Hikayeler Oluşturma : Fikrimizi ya da ürünümüzü daha geniş bir anlatımın içine sokabilir miyiz? Truva Atı gibi hikayeler moral ve ders taşırlar. Kendi Truva Atlarımızı imal etmeliyiz. Mesajı anlatının içine öyle gömmeliyiz ki insanlar o olmadan hikayeyi anlatamasınlar.

Biliyorum ki hentbolun kendi hikayeleri çok fazla. Zaman zaman eşim Zeynur’un çok emek vererek sizlere aktarmaya çalıştığı gibi bir Fenerbahçe, bir Galatasaray takımlarının çok ilginç hentbol hikayeleri olduğu görülüyor. Bunların yanında, araştırdığınızda başka bir çok branşa geçmiş insanların da hentbolla ilgili hikayeleri var. Ayrıca hem ülkemiz hem de yurt dışında oynayan sporcuların da çok ilginç hikayeleri bulunmaktadır. Hepsini yazsanız sayfalar dolusu güzel hikaye çıkar. Bunların ortaya çıkarılması ve camia tarafından sahiplenilerek insanlara, altyapı sporcularına zaman zaman anlatılması, yazılı hale getirilmesi hentbolun yaygınlaşmasına katkı sağlamaz mı?

Ben sizlere birkaç ip ucu vermeye çalıştım. Kullanılacak farklı ve daha iyi fikirler olabilir. Gerisini sizlerin kendi yaratıcılığına bırakıyorum.




Bakmadan Geçme