Hentbolcularımız ve Genel Hentbol Kültürümüz

Yazarımız Dr. Zeki Pehlivan, “Hentbolcularımız ve Genel Hentbol Kültürümüz” adlı köşe yazısı ile karşınızda.

Hentbolcularımız ve Genel Hentbol Kültürümüz
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Soru: Hentbolu Türkiye’ye kim getirdi?

Cevap: Bilmem

Soru: Hentbol Türkiye’ye ne zaman geldi?

Cevap: Bilmem

Soru: Hentbolde erkeklerde şu an en iyi takım hangisi?

Cevap: Bilmem

Soru: Bildiğin en iyi Türk hentbolcu kim? Birkaç isim verebilir misin?

Cevap: Bilmem

Soru: Dünyada en iyi hentbol ülkesi neresi?

Cevap: Bilmem

Soru: En son Erkekler Avrupa Şampiyonu hangi ülke oldu?

Cevap: Bilmem

Soru: Dünyada en iyi oyuncular kimler?

Cevap: Bilmem

Soru: Erkeklerde Ankara’da kaç takım var?

Cevap: Bilmem

Soru: Antrenörün hangi pozisyonda oynamış?

Cevap: Bilmem

Soru: Hentbolcu olarak bir idolün var mı?

Cevap: Bilmem

Soru: Şu anki Federasyon Başkanımız kim?

Cevap: Bilmem

Soru: Neden hentbol oynuyorsun?

Cevap: Bilmem

Haber

Yukarıda verdiğim konuşma, dün akşam sohbet ettiğim ortaokul öğrencisi hentbolcu bir sporcumuzla aramızda geçen diyalogdan alıntılardır. Sonrasında evde düşündüm, cep telefonundan kafasını kaldırmayan, sokak oyunu bilmeyen, hiçbir şeye doğru düzgün dikkatini veremeyen bir neslin üyelerine, biz hentbolcular sadece saha içindeki bilgileri (oyun kuralları, top tutma, pas, aldatma, koşma vb.) vererek yetinmeli miyiz? Yoksa, dikkatlerini yaptıkları işe biraz daha fazla odaklayabilmek için bunların yanında, yukarıda sorduğum ve buna benzer hentbolun Türkiye ve Dünya’daki genel bilgileriyle onları besleyip kafalarında hentbolle ilgili bir kültür yaratmaya çalışmalı mıyız?

Bence sorumun cevabı; “Evet, bir kültür oluşturmalıyız.”

Neden? Çünkü, hentbolu bir yerlerde konuşturmak istiyorsak, hentbolu daha çok yaygınlaştırmak istiyorsak, hentbolun izlenmesini istiyorsak, hentbolun basılı kaynaklarını (Hentbol Magazin Dergisi gibi) ve internet ortamındaki güvenilir haberciliğin (hentbolhaber.net gibi) takip edilmesini istiyorsak, hentbolun dolu salonlarda oynanmasını istiyorsak, hentbolun bir aile sporu ve hafta sonu eğlencesi olmasını istiyorsak, gelecekte bilgili ve birikimli bir hentbol toplumu yaratmak istiyorsak, hentbolde yapılan doğruları ve yanlışları ayırt edebilen bir nesil yetiştirmek istiyorsak ve en önemlisi bir antrenör bir eğitimci olarak yaptığımız işi gerçekten yürekten severek yapıyorsak bu kültürü öğrencilerimize verebilmek için önce kendimiz öğrenmeli, sonra da sporcularımıza öğretmeliyiz.

Bir Norveç’in Kadınlar Dünya Şampiyonu nasıl olduğunu, bir Almanya’nın Erkekler Avrupa Şampiyonası’nda nasıl büyük bir sürprizle şampiyon olduğunu, bayanlarda bir Hollanda gerçeğini ve bunun nasıl oluştuğunu, İzlandalı antrenörlerin başarı öykülerini nasıl yazdıklarını, Beşiktaş’ın hentbolun kurulduğu günden beri liglerde yer alan tek takım olduğunu vb.leri gib hentbole ilgili birçok konuyu bizlerin hentbol ortamlarında, yemeklerinde, spor salonlarında, takım otobüslerinin arka koltuklarında, işyerimizde, okulumuzda, bir araya gelinen her yerde konuşup, doğru bilgi aktararak bir kültür birikimi yaratmalıyız. Aksi halde bu kültürümüz yoksa hentbol yerinde saymaya devam edecektir.

İşin özü; yaptığımız işi salonların dışına da taşıyarak, konuşarak, anlatarak, doğru bilgilendirerek, güzel hikayeleri anlatarak, nereden nerelere geldiğimizi göstererek gençlerimizin sosyal ve kültürel özelliklerini de geliştirmeliyiz. Bence bir işimiz de bu olmalı.

Durumu görmek için isterseniz yukarıdaki soruları ya da benzerlerini sporcularınıza bir sorun. Kaç kişiden kaç doğru cevap alacaksınız?

Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan başkalarının da aklını kullanır. (Bernard Shaw)




Bakmadan Geçme