Hikmet Vurgun’dan Bölge Karmaları Yorumu

Hentbol Bayan A Milli Takımımız Antrenörü Hikmet Vurgun, Bölge karmaları hakkında açıklamalarda bulundu.

A Milli Bayan Takım Antrenörümüz Hikmet Vurgun’a Bölge Karmaları Türkiye Şampiyonası ile ilgili düşüncelerini sorduk.

Bölge Karmaları Türkiye Şampiyonası geçen hafta  sonuçlandı.Genel amacın sporcuların maç sayılarını ve tecrübelerini arttırmak olduğu faaliyetlerde, bölge maçlarında ve şampiyonada görevlendirilen izleme ve değerlendirme antrenörlerinin, titiz çalışmaları ile 42 kişilik B Milli Takım aday adayı sporcular seçildiğini ve içinde olduğumuz hafta Elmadağ Ankara’da kampa alındıklarını belirten Hikmet Vurgun,  " Bu faaliyetler için bütçe ve emek harcayan federasyonumuza teşekkür etmemiz gerekiyor. " dedi.

Maçları izleme şansı olup olmadığı ve her oyuncunun oynama kuralı zorunluluğu hakkında ki düşüncelerine yönelik sorularımıza şu cevapları verdi.

HaberHikmet Vurgun , "Hem Manisa Bölge maçlarını hem de Ankara’da şampiyonayı izledim. İllerinde yoğun emek vererek yetiştirdikleri sporcuları milli takımlarda görmek isteyen değerli emektar hocalarımız, maçlarda genel anlamda pozitif duruş ve davranışlar sergilediler. Hepsine emekleri ve fedakarca çalışmaları için federasyonumuz adına teşekkür ederim.

Üç periyodlu karşılaşmalarda her sporcunun değerlendirilmesi ve sahada zaman verilmesi kuralı bizim için çok önemli diye düşünüyorum. Biz antrenörler maçı kazanmak üzerine odaklanmamız nedeniyle ( buda çok doğal bir tutum ) sporcularımıza süre verme konusunda eşit davranamıyoruz. Ancak ilk iki periyotta her sporcunun yer alma kuralı bizlerin bu davranışlarını bir parça engellediğini ve her sporcunun takımın bir üyesi olduğunu ve kendini değerli hissetmesini sağlıyor diye düşünüyorum.

Teknik olarak incelediğimizde, bayanlarda klasik üst yapıdaki sorunlarımızın aslında alt yapılardan geldiğini bir kez daha gördük. En basit tekniklerden ( top tutma, pas atma, top sürme veya atış ) bilişsel davranışlara ( karar verme, oyun duyusu, çevre kontrolü ) ve fair-play oyuna kadar aslında sorunların bu yaş gruplarında çözülmesi gerektiğini saptadık. Psikolojik açıdan sporcuları daha yetkin gördüğümüde belirtmeliyim. Atılan gol sonrası veya kazanılan top sonrası davranışlar, geçmiş sporculardan psikolojik açıdan daha yeterli gibi geldi bana."dedi.

Milli Takımlarımızın eksikliği ve Türk Hentbonun sorunları hakkında ise, " Milli takımlar için solak oyuncu eksikliği en büyük sıkıntı olarak karşımızdadır. Bu gerçek dünya hentbolü için de geçerlidir. Ayrıca boy sorunumuz devam etmektedir. Popüler voleybol, basketbol vb. branşlardan kalan oyuncular içerisinde özellikle kaleci, pivot ve atıcı oyun kurucularda boy uzunluğuna sahip sporcu bulmalıyız. Uzun oyuncuların koordinasyon ve kondisyonel yetilerinin, kısa oyunculardan 2-4 yıl gibi geç gelişim gösterdiğini bilerek, sabırla ve itina ile üzerlerinde durmalı ve bir nakış gibi işlemeliyiz. Maç kazanma yerine sporcu kazanma felsefesiyle bu gibi sporculara fırsat vermeliyiz.

Belirtmem gereken bir nokta da şu; sporcular antrenörlerinin kopyasıdır diyemesekte, sporcular antrenörlerinin davranışlarından etkilenir diyebiliriz. İzlediğim bazı maçlarda hangi antrenör arkadaşımız hakeme fazla itiraz ettiyse, o takımın bazı sporcularıda hakeme itiraz etme cesareti gösterdiler. İtiraz ne kadar haklı olursa olsun, 14 yaşında bir hentbolcu adayının yapmaması gereken ilk şey verilen karara itirazıdır. Bu yaşta sporcu eğer davranışlarının sonuçlarından ders almaz ise bizim için tren kaçmıştır. Bu konuda değerli meslektaşlarımdan daha dikkatli ve özenli tutum ve davranışlar rica ediyorum.

Belkide hentbolumuzun kurulduğu günden bu güne en büyük sorununu bir kez daha saptadık. Yetenekli sporcuları seçmek veya saptamak değil hentbolun sorunu, bu yetenekleri bir değer olarak hentbola kazandırmaktır asıl sorunumuz. Bu noktada etkin, yetkin ve yetişmiş antrenör eksikliğimizi giderebilmektir. Yetiştirici antrenörlerin değerlendirildiği ve desteklendiği bir yapı oluşturmalıyız. Oluşturmalıyız ki; kendini bu konuda yıllardır kanıtlamış değerli hocalarımız hentboldan küsmesin, kopmasın."dedi.

Hikmet Vurgun sözlerini ise MHK Komitesinin yapmış olduğu Eğiti Çalışmasını değerlendirerek bitirdi.

Hikmet Vurgun , "Uzun süredir bilgi sahibi olduğum genç hakem çalışmasını 3 gün izleme fırsatı buldum. Merkez hakem kurulu gerçekten büyük emek vererek genç hakem arkadaşlarımıza yatırım yapmaktalar. Maç içerisinde gözlem, maç sonrası video analiz ve gece geç saatlere kadar kural bilgisi ve uygulama standartları konusunda çalıştılar. Emeği geçen tüm hocalara teşekkür etmek gerekiyor.

Bakmadan Geçme