Kastamonu Belediyesi bir ilki gerçekleştirmeye çalışacak

Herhangi bir sporda kadın-erkek milli takımları kıyası yapmamız pek mümkün olmuyor Türkiye’de. Ya kadınlarda bütçe, sponsorluk veya başarı konusunda uçup gitmiş ekipler oluyor, ya da erkeklerde zirvede olan sporların kadınlar tarafı amatör-yarı amatör şekilde devam ediyor. Sanıyorum hentbol bu iki durumdan da uzak.

Avrupa-Dünya Şampiyonaları veya Olimpiyat Oyunları’nı bir kenara bırakacak olursak, Akdeniz Oyunları veya İslami Dayanışma Oyunları gibi minör şampiyonalarda madalya alabilen, Beşiktaş Mogaz’ın Şampiyonlar Ligi’nde yer tutmaya başladığı, Göztepe, Selkaspor veya Ankara ekiplerinin kompetitif seviyesinin arttığı bir erkekler hentbolu var. Yalnız kadınlarda iş başka bir boyutta.

Avrupa Şampiyonası’nı iki kez Play-Off’ta kaçıran (Hollanda ve Çek Cumhuriyeti) kadın milli hentbol takımımız, altın jenerasyon denen Yeliz Özel ve etrafındaki oyuncuları bir şampiyonaya sokamadı. Az farkla kaçan finaller sonrası takımın bölüm bölüm değiştiğini söylemek mümkün ama, esas değişiklik kadınlar ligimize yansıyor. Belediye ve şehir-sponsor destekleriyle lige ilgi artarken, gelen yabancıların kalitesinin yükselmesi de takımları yavaş yavaş Avrupa Kupaları’nda iddialı hale getirmeye başlıyor.

Uzun süre tek takımlı lig olarak devam etti Türkiye Kadınlar Hentbol Ligi. Bir grup hentbolcuya, milli takım iskeletine sahip olan ekip şampiyonluğu sürprize yer vermeden almayı başarıyordu. Şimdiyse Üsküdar Belediyesi, Yenimahalle, Kastamonu, yaşadıkları tüm garipliklere rağmen Ardeşen ve tabii Muratpaşa Belediyesi’ni hızlıca favori olarak saymak mümkün. Hem son lig sezonu, hem de Kastamonu’nun Yenimahalle Belediyesi’ni son saniye yedi metresiyle yenip kazandığı Süper Kupa maçı, seviyenin ne kadar yükseldiğini ve birbirine yaklaştığını gösteriyor.

Şampiyonlar Ligi’ne gelince. Daha önce “Şampiyonlar Ligi’ne uygun tribünü olmadığı için lige alınmayan ve Kupa 2’ye düşürülen” bir takımı bulunan bu ligde, hentbol tarihinin en başarılı takımının Şampiyonlar Ligi maçlarını başka şehirde oynadığı bu ülkede Kastamonu Belediyesi gelecek hafta Kristiansand’a gidip bir ilki gerçekleştirmeye çalışacak. İlk maç seviye olarak çok da farklı gözükmeyen Podravka Vegeta’yla. Geçen seneden kıyas pek mümkün değil tabii ancak, yine elemelerde, bu kez Ankara Yenimahalle’nin karşısına çıkan Podravka Vegeta, ekibimizden kesinlikle daha iyi değildi. Bolca 1997-2000 arası doğumlu oyuncusu bulunan takım, daha tecrübeli görünen Kastamonu Belediyesi’ne enerji olarak zorluk çıkarabilir gibi görünse de, Podravka’dakinden daha tecrübeli iki Hırvat Seric ve Elez yol gösterebilir. Kaldı ki kadroda dünya şampiyonu olmuş, Avrupa Kupası kaldırmış oyuncular var artık. Esas problem ev sahibi olacak. Tarihin en iyi kadınlar milli takımının fertlerinin bulunduğu bir Norveç takımından bahsediyoruz. Tabii ki önce Podravka’yı geçmek gerek, ancak Kristiansand’ı elemek çok daha zor. Bu sezon takıma dönen efsane Norveç Milli Takımı kalecisi Katrin Lunde, emeklilikten geri dönen tarihin en iyi oyun kurucularından biri Kristine Lund-Borgersen veya müthiş solak Linn Sulland çok sıkıntı verici oyuncular. Avantaj, Norveç takımının yaşlı olması olabilir, ancak bu eşleşmenin olması için tabii ki ilk maçların oynanması gerek.

Bence artık EHF Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde de bir takıma sahip olmayı hak ediyoruz. Son dönemde kadınlar ligimiz federasyonun lige katılım ücretini zamanında ödemeyen Ardeşen’in ve Antalyaspor’un lisansını askıya alması, sonrasında  tüm kendi kararlarını değillemesi gibi garip kararlarla anılıyor olsa da, başarının artık hakkını vermek, karşılığını da almak gerek. Hem belki her iki kupada da gruplara kalırsak tesis ve altyapı için birileri harekete geçer, kim bilir.