Hani çok güzel görünüşlü bir yemek vardır, çatalı ağzınıza götürdüğünüz de bir şeylerin eksik olduğunu fark edersiniz ya, Piyango da öyleydi işte. Ya son hareketi yapamıyorlardı hücumda, ya savunma olmayacak işler yapıyordu. Anlayacağınız bir şeyler eksikti. 

Bugün gördüm ki taşlar yerine oturmaya başlamış. Alperen takımı yönetmesi gerektiğini fark etmiş, Coşkun kaleci -hem de iyi kaleci- olduğunu hatırlamış. Veee, Doruk! Yok burada olmaz, onu aşağıda anlatacağım. Yani Maliye Piyango lige başlamış.

Merzifon Belediyesi(?) Bakın sevgili kardeşlerim; Bir hentbol maçında en kolay 7 metreden gol atılır(!) Siz 4 tane 7 metre kazanmışsınız. İkisini gole çevirmişsiniz, ikisini kaçırmışsınız(?) Maçın skoru: 28:27! O iki 7 metreyi de atsanız, skor olacak 28:29(!!!) Gitti mi 2 puan, gitti! Ha diyeceksiniz ki: Piyango da kaçırmış. Ee, skor 29:29 olacak yine zarardasınız. Onun için 7 metre çalışın.

Maçın hakemlerine de değinelim mi ne dersiniz? Hani Orhan Gencebay’ın bir şarkısı var: “Hatasız Kul Olmaz” diye başlar. Onu tornistan edersek: “Hatasız Hakem Olmaz” da… “Hentbol Sert Spordur!” kabul; “Sert Savunma Oyunu Güzelleştirir!” amenna, ama bir dereceye, bir yere kadar. Eğer sporcunun vücut bütünlüğü tehlikeye giriyorsa, hakem olarak sizin de bir şey yapmanız gerek diye düşünüyorum ben.

Evet, gelelim Merzifon Belediyesi’ne, çok iyi bir takım kurmuş. İdris, Tuğberk, Berk, Yağız gibi hentbolcuları toplamış. Setler yapıyorlar, uzuun uzuuun oynuyorlar falan ama işte bir şeyler eksik takımda. Onu bir bulabilseler, üst sıralara oynarlar. Bir de ikinci yarıda 5-1 savunma yaptılar İdris’i ileri çıkararak. Onu neden yaptılar bir türlü anlayamadım.     

Neyse, ilk 30 dakika başa baş gitti. Merzifon attı, Piyango attı. Soyunma odasına 11-11 berabere gittiler.

İkinci yarının başında Merzifon farkı üçe çıkardı, Piyango yetişti. Sonra birden Maliye Piyango’ya bir şeyler oldu, 9 dakika içinde 4 farkla öne geçtiler. Merzifon Belediyesi’nin çabası farkı ancak bire indirebildi. Vee, Maliye Piyango sahadan 28-27 üstün ayrıldı.

Maçla ilgili yazacaklarım bitti ama yazacaklarım bitmedi. Hani yukarıda “… onu aşağıda anlatacağım.” demiştim ya Doruk için. Başlıyorum anlatmaya: 

Şimdi size bir hentbolcu tanıtacağım: Maliye Piyango’nun 19 numaralı formasını taşıyan Doruk Pehlivan! Zeki ile Zeynur Pehlivan’ın oğulları. Maliye Piyango’nun geçen ki maçından sonra Zeki, “Daha olmadı ama olacak.” demişti. Bu hafta yüzüne de söylediğim için rahatlıkla yazabilirim: Doruk, çok yol katetmiş! Takımın gol silahı olmuş! Yalnız gol atmıyor, attırıyor da! Tek atışlı değil, her türden atışı var! Yani Hentbol Zekası Var!

Yine gerilere doğru gideceğim: Serdar Eler, bir keresinde babasının, “Yalnız gol atman yetmez hentbolcu olman için, gol attırabiliyor musun arkadaşların, o zaman iyi  hentbolcu olursun.” dediğini söylemişti. Doruk’da işte bu da var.

Ali İsmet’i hatırlar mısınız? İyi, Çok İyi hentbolcularımızdan biriydi. Önünde savunma varsa, olduğu yerde sıçrar, savunmanın üzerinden gol atardı. Doruk bugün tıpkı Ali İsmet gibi gol attı.

Ya ışıklar içinde yatsın Metin Cildam’ı izlediniz mi? Onun da şöyle kalçadan bir atışı vardı, kalecilerin baş belası. Doruk, takımının 21’inci golünü de tıpkı Metin gibi attı. 

Bülent, Doruk’u oynatmakla en doğru kararlarından birini vermiş olduğunu görmüştür her halde. Maliye Piyango’nun maçlarını izleyin zevk alacaksınız emin olun. Merzifon Belediyesi için şimdilik bir şey söylemek istemiyorum. İlerde bakacağız bakalım.

Çarşambaya görüşürüz.  

Merzifon’a Piyango çıkmadı