Ne olacak bu Ankara hentbolunun hali Sebastian?
Yazarımız Zeynur Pehlivan son günlerin modası Sebastian’a soruyor “Ne olacak bu Ankara hentbolunun hali Sebastian?”
Bugünlerde en trend kelime Sebastian. Bazen bir falcı, bazen bir akıl hocası, bazen evdeki bir yardımcı gibi Sebastian.. Her konuda başvurulacak bir adres adeta..
Sebastian aşağı.. Sebastian yukarı..
“Soda getir Sebastian. Hazmedemeyenler Var.”
“Viski koy Sebastian. Yine özledim.”
“Çay demle Sebastian. Bu gece mevzu Derin.”
“ En iyisi rakıyı getir Sebastian. Bu sefer ağır konuşacağım.” gibi birçok cümleler geziniyor sosyal paylaşım sitelerinde..
Madem Sebastian herkesi dinliyor, bu kez de bizi bir dinlesin bakalım dedim ve başladım Ankara hentbolunu anlatmaya…
-Sebastian, biliyorsun son yıllarda Ankara hentbolu, gittikçe kan kaybediyor. Yaşar Sevim’in 1976 yılında, başka branşlardan aldığı öğrencilerle kurduğu takımlardan, şampiyon yaptığı MTA, İstanbul Bankası, ASKİ, Çankaya Belediyesi gibi kulüplerden artık eser yok. Sanki, Yaşar Sevim’le birlikte bütün bu şampiyon Ankara kulüpleri de yok oldu. Her sene bir kulüp kapanıyor Sebastian. Kulüplerin kapanması ile birlikte birçok sporcuda Ankara’yı terk ederek başka illere gidiyor.
Halbuki eskiden öyle miydi Sebastian. Herkes Ankara’ya, MTA, İstanbul Bankası, Halkbank, TMO, Hortaş Yenişehir, Erkut, Hacettepe, Gazi Tıp, ASKİ, Ankaragücü, Sümerbank, Çankaya Belediyesi vb.. kulüplerde oynamak için gelirdi.
Hatta hentbolcular askerlik görevlerini de Ankara’da, Silahlı Kuvvetler ve Karagücü gibi takımlarda ifa ederlerdi. Çok sayıda sporcu, çok sayıda kulüp ve çok sayıda antrenör vardı.
Son yıllarda ne oldu da bütün bu kulüpler kısa ömürlü olmaya, bütün antrenörler ve sporcular başkent hentbolundan uzaklaşmaya ve başka şehirlerde görev almaya başladı anlamadık Sebastian. Bir dönem Erkekler Süper Liginde altı-yedi takım Ankara takımı olurdu Sebastian.
Önümüzdeki sezon Erkekler Süper Ligine Ankara’dan Maliye Milli Piyango, B.B.Ankaraspor, Gençlerbirliği ve Ankara İl Özel İdare (Zağnos????) takımları başvurularını yapmışlar. Ama biliyor musun Sebastian, Gençlerbirliğinin sadece adı kaldı. Ortada ne bir antrenör, ne de bir takım var. Neredeyse hepsi başka takımlara gitti. İki sene önce sadece “Gençlerbirliği” adını kullanıp Süper Ligde mücadele etmek isteyenler bugün bu adı başkasına satmak istiyorlarmış. Kendilerinin olmayan bir isim başka bir kulübe satılabilir mi Sebastian!
Ne garip değil mi Sebastian!.. Gençlerbirliği gibi güzel bir kulübün isim hakkını kullanıyorsun, bu isimle Süper Lige çıkarıyorsun, sadece futbolu bildiklerini ve hentboldan nasıl yıllarca uzak kaldıklarını söyleyen muhteşem Gençlerbirliği taraftarına hentbolu sevdiriyorsun ve sonrasında, bir anda her şey “Hayaller Paris, gerçekler Ulus” oluyor Sebastian. Hentbol nasıl bir kulübü ve nasıl bir taraftarı kaybettiğinin farkında mı acaba Sebastian!.
İlk senesinde her şey ne güzeldi Sebastian. Oynanan her maçta sayıları gittikçe artan ve kulüplerinin sadece ismini vermiş olmalarını bilmelerine rağmen, forma aşkı ile hentbol maçlarına gelen, sahadaki mücadeleden müthiş keyif alan, Gençlerbirliği sayesinde tanıdığım ve tanımaktan büyük mutluluk duyduğum, tam bir taraftarlık örneği ile takımlarını desteklemeye gelen Gençlerbirliği taraftarı, Beşiktaş taraftarından sonra THF’de gördüğümüz tek ve gerçek bir kulüp taraftarıydı.
Ama ne olduysa ikinci senesinde oldu Sebastian. Kadro gittikçe genişledi. “Bu kadro ile Gençlerbirliği, Beşiktaş Mogaza rakip olur” derken, Türkiye Hentbol Federasyonu, sadece Ankara THF Spor Salonunda uygulanmak üzere Passolig uygulamasına geçtiğini duyurdu. Passolig uygulamasının olduğu futbol maçlarına da gitmeyi reddettiğini bildiğimiz Gençlerbirliği taraftarı, maçlar Cebeci’ye alınmış olsa da, hentbol maçlarından uzaklaşmaya başladı. Sadece taraftar olsa yine iyi Sebastian. Gençlerbirliği kulübünü yaşatan isimlerden birisi olan çok değerli Gençlerbirliği Divan Kurulu başkanı sayın Hasan Şengel’de maça gelip Passolig uygulaması dolayısıyla salona girmeyenler arasındaydı.
Tribünden uzaklaşmalara, takımdan uzaklaşmalarda eşlik etmeye başladı. Oyuncular başka takımlara gitti, antrenör görevi bıraktı. Sene başındaki o güçlü kadrodan hiçbir eser kalmadı Sebastian. Takımın içinde neler olduğunu bilmiyorduk ama finans sorunu nedeniyle Gençlerbirliği isminin satışa çıktığını biliyorduk Sebastian.
Ama!.. Hiç olacak şey mi Sebastian. Senin aklın hiç alıyor mu! Yıllarca uğraş, didin, Gençlerbirliği ismini alarak Süper Lige çık, sporculara büyük vaatler ver ve sonra.. Sonra arkada, parasını alamayan, kulüp bulamayan, antrenman yapamayan sporcular bırak ve “Ben bunu yönetmesini beceremedim” diyerek uzaklaş. Bu nasıl iştir Sebastian!. “Fenerbahçe, Galatasaray gibi takımlar mutlaka hentbolda olmalı” diyoruz. Ama Gençlerbirliği gibi güzel bir kulübü ve taraftarını hentbolumuzda var edemiyoruz.
Şimdi bütün bu olanlardan sonra söyler misin Sebastian! Hangi büyük bir kulüp hentbola gelir? Hangi büyük bir kulüp, bir hentbol takımına ismini verir? Sanırım artık bu kulüplerden seninde dediğin gibi; “Dı pörsın yu hev kold ken nat bı riç et dı momınt” cevabını alacağız Sebastian.
Diğer taraftan Ankara İl Özel İdare Kulübünü, Trabzon Zağnos Spor Kulübü almış diyorlar Sebastian. Geçen sene antrenörünü, bu sene ismini değiştirdi. B.B.Ankaraspor ise neredeyse ilk yedideki tüm oyuncularını başka kulüplere kaptırdı. Anlaşılan o ki Sebastian, bu üç takımı, Ankara İl Özel İdare, B B.Ankaraspor ve Gençlerbirliği takımlarının nasıl olduğunu sahaya çıkmadan bilemeyeceğiz. Bu gidişle geriye sadece tam bir kulüp yapısı içerisinde çalışan, alt yapıdan gelen genç oyuncularla mücadele veren ve tamamen yerli oyunculardan kurulu bir kadroya sahip olan Maliye Milli Piyangoyu seyredeceğiz Sebastian..
Kadın takımlarında da durum pek farklı değil Sebastian. Önümüzdeki senede Ankara’da, geçen seneyi üç kupa ile kapatan tek bir takımı, Yenimahalle Belediyesini seyredeceğiz. Ankara 1910’da sürekli antrenör ve isim değiştiren bir kulüp Sebastian. Bu demektir ki yılda bir ya da iki kadın maçı seyredeceğiz .
Yurtdışındaki birçok ülkedeki hentbol kulüpleri sezonu açtı. Biz ise önümüzdeki sene hangi takımlar, hangi isimle, kaç takım mücadele edecek onu bile bilmiyoruz.
Ankara, spor yapılacak en güzel illerden birisi. Bu nedenle İzmir’in yetenekli gençlerin neredeyse hepsinin yolu Ankara’ya düşmüştür. Ancak şimdi tam tersi oluyor Sebastian. Artık Ankara kulüplerinde oynayan sporcular, Göztepe Spor Kulübüne gidiyorlar.
Bunları düşününce aklıma ne geldi biliyor musun Sebastian!.. Cebeci Prof. Dr. Yaşar Sevim Hentbol Salonunu biliyorsun değil mi?. Yukarı çıktığınızda merdivenlerin hemen başında bir oda vardır. Yaşar Hocamız ve eşi hentbol maçlarını oradan seyrederlerdi. Diğer maçlarda sakinliğini korurdu Yaşar hoca, ancak kendi okulunun ( Gazi Üniversitesi) kulüp maçlarında yerinde oturamazdı. Antrenörlerin oynattığı veya oynatmadığı hentbolu, taktikleri görür ve kahrolurdu. Bizde bunu bildiğimiz için gözlerimiz sürekli Yaşar Hocamıza takılır ve “Yaşar Hoca yine sinirlendi.” “ Yaşar Hoca dayanamadı, kalktı yine ayağa..” derdik.
Yıllar geçti ve şimdi biz kahroluyoruz. Yaşar Hoca ne kadar haklıymış be Sebastian.. O meğer hentbolda neler olacağını yıllar önce görmüş. O hentbolun bu durumlara düşeceğini görmüş ve bu nedenle sinirleniyormuş. Eee.. Kolay değil Sebastian. Düşünsene!.. Hentbolu başlattığı, okuttuğu, kurduğu bir ilde, şampiyonluklar yaşadığı, Avrupa Şampiyonasında yarı final oynadığı bir ilde, Balkan Şampiyonasında dereceye girdiği bir ilde, hentbolda “Yılın Antrenörü” seçildiği bir ilde, hentbol yok oluyor Sebastian. Maç sırasında heyecanlanan Yaşar Hocaya bakmak değil, onu anlamak lazımmış..
Şimdi sen şu kadehi bir daha doldur ve söyle bakalım Sebastian, “Ne olacak bu Ankara hentbolunun hali?
-“Bana da bir kadeh verin çocuklar. Bu mevzu derin”..