Ozan Can Sülüm’den “İlk Hafta Sonrası”

Eurosport’ta yer alan ve kendi blogu ile farklı düşüncelerini dile getiren Ozan Can Sülüm , Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi Gruplarında ki ilk haftasını değerlendirdi.

"Grup öncesi değerlendirmemde ilk maç için tek bir şey söylemiştim; “keşke ilk maç içeride olsaydı”.
 
Olsa, en azından başlarda yakın giden, sonrasında Ramazan’ın şutlarını çözen Corrales’in saçma sapan kurtarışlarla yıldızlaştığı ve Beşiktaş’ın ilk devresinde altı gol atabildiği bir maç değil de, Beşiktaş taraftarının desteğiyle ilk yarısı 1-2 farkla biten ve yakın giden bir maç olurdu. Tabii bunu hiçbir zaman bilemeyeceğimiz için rahatça sallıyorum.
 
Beşiktaş gergin başlar diye düşünüyordum ama gayet rahattı. Özellikle Yunus Özmusul hakikaten bu sezonun en değerli transferi olmaya doğru gidecek gibi. Kalecilerin transferi çok daha kolaydır Avrupa’da, daha dokuz maç var ve böyle oynarsa çok dikkat çeker. Eksikler bayağı sıkıntılı oldu, orası kesin. Uğur alıştığından fazla süre aldı, hem de en üst seviyede. Ninceviç olsa, Uğur’u da ekonomik kullanma şansı olsa, Müfit hoca oradan daha çok ekmek yerdi bence. Erwin Perez’in erken iki dakika alması ve Barabaş-Nikceviç ikilisi ritme girince Yunus yetmedi, hücumsaCorrales’in absürt performansından dolayı etkin olamadı.
 
İkinci yarının erken kopmaması biraz mucize gibiydi zaten. İlk 30 dakikada 6 gol atmış bir takım için bence takdire şayan bir mücadele çıkardı Beşiktaş.
 
Grupta dikkatimi çeken, Kolding’in Flensburg’a attığı fark. Hızlıca bakınca, Danimarka şampiyonunun Flensburg’un hücumlarını bayağı haşat ettiğini gördüm. Kaldı ki skora bakınca görülüyor zaten. Özellikle Kim Andersson füzelerine devam ediyor, ki bence kesinlikle ön tarafa ayakları çabuk bir oyuncunun konacağı 5-1 savunma en mantıklısı olacak. Çünkü pivot genellikle ona pozisyon açıyor ve bamgüm zamanlarına geri dönmüş gibi görünüyor Andersson. Yine Kasper Hvidt de harika bir kaleci performansı çıkarmış. Dileyelim Pazar günü öyle olmasın. Ama şanssızlık, acayip formda geliyorlar.
 
Grubun diğer maçında Alingsas zaten resmi sitesinden bile “acaba bizim çocuklar Karabatiç’i tutabilecek mi?” diye haber yapmıştı, cevabı hayır oldu. Geçelim.
 
Haftanın bir başka saçma skorunda yine Almanya var. Prvo deplasmanından iki farklı mağlubiyetle dönen Kiel, sadece gençlerden oluşan bir proje takımına karşı neden sadece 25 gol atabildiğinin analizini nasıl yapacak göreceğiz. Yine de ben bu beklenmedik mağlubiyetin grubu değiştireceğini düşünmüyorum. Tabii ikinci maçlarda La Rioja ilk maçta Brest karşısında attığı gibi gibi 40 gole yakın giderse Kiel üçüncü maçlara can havliyle girebilir. Makedonya deplasmanından geçen sezonun intikamını 5 farkla alan PSG’de nasıl olgunlaştığını gösterdi.
 
Haftanın en keyifli maçının oynandığı Celje-Metalurg maçından haftanın adamı çıktı. Momir İliç de 11 gol atmış ama Dibirov takımı tek farkla kazanırken, hem de deplasmanda yaptı o işi. Metalurg bu sene çok şey değiştirebilir. Sadece grupta da değil bence, üst turlarda da öyle. Montpellier “bence” güç kaybeden Löwen için test olmadı. 11 fark Löwen için iyi averaj aynı zamanda. Veszprem’inse Medvedi karşısında yediği 32 gol bence soru işareti doğurmalı.
 
Sezonun en iyi grubu D’de ise Kielce’nin bu sezonu ne kadar ciddiye aldığını en keyifli atmosferlerden biri olan Kadetten karşısında aldığı beş farklı galibiyetle gördük. Hentbolun Mourinho’su Duşabayev’in o kadrou bence çeyrek finale atması büyük iş olur. Ancak gruptan lider çıkma ihtimalleri olduğundan her şey mümkün. Hatta bu sene olmayacaksa ne zaman olacak? Fransa şampiyonu Dunkerque’in kendi evinde yenilerek başlaması benim için hayal kırıklığı olsa da, geçen sezon Löwen deplasmanından 31-31’le puan alan Zaporojye’nin Ukrayna’daki sıkıntılara rağmen yine dişli olacağını görmek iyi geldi.
 
Güzel başladık. Sinan Erdem’den devam edeceğiz. Bayram, Pazar, uzak dinlemeden, hentbolun en üst seviyesine çıkabilmiş Beşiktaş’ı izlemeye gelmeniz gerek. Ya da şöyle söyleyeyim, belki gol ya da asist yazılmayacak hanenize ama, Beşiktaş kazanırsa sizinle kazanacak. Romantize etmiş gibi gözüksem de, bu böyle."

  Eurosport – El Topu Postası

Bakmadan Geçme