POLAT ve GÜNAY :’İnanmanın Zaferi’

Hentbol Erkekle Süper Liginde Ankara Büyükşehir Belediyespor, İl Özel İdare Spor Kulübü galibiyetinden dolayı mutlu.Antrenör Zeki POLAT ile Kaleci Taner GÜNAY galibiyeti “İnanmanın Zaferi” olarak yorumladılar.

Ankara Büyükşehir Belediyespor’da Antrenör Zeki POLAT ve Kaleci Taner  GÜNAY , basın açıklamasında İl Özel İdare Spor Kulübü müsabakasını değerlendirdiler.

Haber

İlk başta Antrenör Zeki POLAT :"Maça başlamadan önce bizi çok zor ve sert bir maçın beklediğini biliyorduk. İl Özel İdare lig de namağlup bir takım aynı zamanda Beşiktaş’ı deplasmanda yenmiş bir takımdı.
Maça iki takımda yüksek tempoda başladı. İlk yarı, rakibimiz pozisyonları daha iyi değerlendiren taraftı. Biz bu dönemlerde oyundan kopmamaya çalışıyorduk. Savunma da yaptığımız 5:1 oturmadı ve yapılan hatalarla ilk yarıyı 3 sayılık farkla geride bitirdik. Devre arasında hatalarımız konusunda, özellikle de kaleye atışlar konusunda oyuncularıma uyarılarda bulundum. 

Yapacağımız taktik değişiklikler konusunda da oyuncularıma bilgi verdikten sonra ikinci yarıya başladık. Maçın son 15 dakikalık bölümde savunmada değişikliğe giderek 6:0 döndük. Bu değişiklik bizi harekete geçirdi. Savunmadaki başarıya kalecimizin de mükemmel kurtarışları eklenince, geride götürdüğümüz maçta, önce eşitliği yakaladık sonra da öne geçerek galibiyeti getirdik. Her iki takımın da güzel oyun ortaya koyduğuna inanıyorum. Seyirciye keyifli bir maç izlettiğimizin kanaatindeyim. Bu güzel maçtan dolayı hem kendi oyuncularımı hem de rakip oyuncuları canı gönülden kutluyorum." dedi.

Maçın yıldızı Kaleci Taner GÜNAY ise yapmış olduğu açıklamada:" Sezona oldukça güçlü transferlerle başlayıp, geçen senenin şampiyonu Beşiktaş’ı yenmiş, ligin namağlup takımlarından biriyle oynayacak olmak, bu mücadelenin benim ve takımım açısından ne denli önemli olduğunu yeterince iyi ifade etmekte.

Haber

Bu duygularla başlanan ve yılların rekabetinin sahaya yansıdığı karşılaşmaya eksik motivasyonla başlamak imkansızdı benim için. Maçın başından itibaren güçlü kadrosuyla oyuna ağırlığını koyan rakibimiz karşısında, ilk dakikaları, belki de oyunun ilk yarısını onlara saygı duyarak geçirdik. Maçı geride götürdüğümüz dakikalarda umutsuzluğa kapılmadan devam etmek ve maçı kendi lehimize çevirmek, antrenörümüz dahil bütün takımın tek düşüncesiydi. Bireysel ve takım olarak hazırlanan tüm planlar devre arasında inançla birleşmiş ve konuşulması gereken tüm önlemler ifade edilmişti.

Nihayetinde ikinci yarıda kendimizin geçen sezonun finalisti olduğumuzu hatırladık.En önemlisi de bunu rakibimize hatırlattık, şimdi saygı duyma sırası onlara geçmişti bence. Ve o andan itibaren maça olduğundan daha fazla tutunmaya, daha iyi defans yapıp daha etkili hücum etmeye başladık. Geride olduğumuz dakikalarda oyuna olan inancımı kaybetmeyerek, takımımın başarısı adına elimden gelen ne varsa yapmaya çalıştım.

Geriden gelip öne geçmiş olmanın verdiği toplayıcı güç yüksek motivasyona, o da benim ve takımın maçı kazanma inancının pekişmesine neden olurken, rakibimizin de moral gücünün zayıflamasına neden oldu. Bu da bize zaferi getiren en önemli parametrelerden biri oldu. Maçın 60 dakika olduğu unutmadan oynadığımız sürece, bizi daha heyecanlı maçlar beklediğinin kanısındayım." dedi.

Bakmadan Geçme