“Hiç şüphe yok ki FTC-Green Collect erkek hentbol takımı Cumartesi öğleden sonra Avrupa Kupası'nda şimdiye kadarki en zor rakiple karşı karşıya kaldı” yazıma bu alıntı ile başlamak istedim. Alıntı FTC-Green Collect resmi internet sitesindeki 10şubat Cumartesi Beşiktaş Safi Çimento takımımız ile oynadıkları Avrupa Kupası son 16 turundaki ilk maçın haberindeki ilk cümle. Çok güzel bir atmosferde, Süleyman Seba Spor Salonu ev sahipliğinde her iki takım için çok önemli bir mücadele oynandı. Takımımız Beşiktaş Safi Çimento baştan sona zorlu, tempolu, galibiyetin her an iki takımada gidip geldiği ilk 60 dakika sonunda 32-34 mağlup oldu. İlk 60 dakika diyorum çünkü bu maç 120 dakikalık (belki daha uzun) olanlardan. Bu turda küçümsenecek bir takım yok ama FTC-Green Collect turdaki en güçlü rakiplerin başında yer alıyordu. Bu bilinçle hazırlanıldı, transferler yapıldı, taktikler oluşturuldu. Ancak ilk maçta istenilen galibiyet olmadı. Burada yine tarihe adı altın harflerle yazılan Alparslan’dan altı yapmak isterim; “Büyük zaferler kazanmak için küçük savaşlar kaybetmek gerekir”. Bir güncelleme yaparak ilk maç tabi ki küçük değildi ama 120 dakikanın sonunu düşünmek daha büyük.
Maçın kronolojisine bakmak gerekirse; 14 kez iki ekipte beraberlik sağlamış, en fazla 5 gol farka ulaşılmış, 2 dakika üzerinde bir golsüzlük periyodu olmayan zorlu bir maç göze çarpıyor. Hücum verimliliğinde rakibin %1 üstünlüğü olan, kaleci kurtarış performansında 14-9 üstünlüğümüz olan istatistik bilgileri dikkat çekiyor.
İlk 20 dakika takımımız Beşiktaş Safi Çimento gol üstünlüğü olan taraftı. Zaman zaman 2 gol farklarına ulaştı ancak rakip bunlara karşılık verdi. Bu anlarda takımımızın golle sonuçlanmayan hücumları rakip direnci için avantaj oldu.
Kalecimiz Enis Yatkın’nın kurtarışları ilk 20 dakikadaki gol üstünlüğümüze sonrasında rakibin avantajı yakaladığı anlarda farkı açamamasında büyük etken oldu.
Hücumda basit top kayıpları, yanlış şut tercihleri bizim 30 dakika sonunda 17-19 geride kalmamıza sebep oldu.
İkinci yarı başlaması ile 2 gol farkı zaman zaman bir farka düşse de beraberliği 43. dakikada 25-25 ile bulduk. Bu andan itibaren gol düellosu başladı. İyi savunma ile kazanılan fırsatları gole çeviremeyişimiz düelloda rakibe avantaj sağladı.
45. dakikada bir kez daha beraberliği sağlamamıza rağmen 2 dakikalık gol orucuyla geride kaldık.
Dakikanın 55’i gösterdiği zaman diliminde takımımız 5 gol geriye düştü.
Benim dikkat çekmek istediğim, hatta ikinci 60 dakika için olumlu referans oluşturan anlar son beş dakika başlıyordu. FTC-Green Collect gibi tecrübeli, sert, farkı açmanın önemini bilen bir takım karşısında 4-1 gol üstünlüğü sağlandı. Farkın artmasının engellenmesi yanı sıra fark eritilmeye başlaması, maçın en zor, topun el yaktığı dönemde çok olumlu bir göstergeydi. Zira Budapeşte’de neredeyse her saniye bu önemde olacak. Sonuçta iki gol dezavantajının getirdiği handikapla gidilecek ancak 7 gol dezavantajlı MRK Sesvete maçı da unutulmasın.
Beşiktaş Safi Çimento istesin, inansın Elek Gyula Arena’daki ikinci maç onun zafer yeri olacaktır.
“Büyük zaferler kazanmak için küçük savaşlar kaybetmek gerekir” ALPARSLAN