Değerli dostlar,
Ortada Hentbol Avrupa Şampiyonası’na ilk kez katılma başarısı var. Haliyle bu başarıda pay sahibi olanlar var. Doğal olarak teşekkürü, anılmayı hak ediyorlar. Önce bu teşekkür yazısını bundan sonraki yazının girizgahı olarak planladım ancak biraz uzun olacağından ayrı bir yazı olarak planlamanın gerekliliğini hissettim.
Bu başarı, federasyonun temelinin atılmasından bugüne her bir aşamada üstüne konularak ilerleyen bir sistemin sonucunda geldi. Bu düşünceden hareketle Türk hentbolunun kurucusu, kurucumuz Prof. Dr. Yaşar Sevim ve sonrasında yönetimlerde görev almış idari ve iktisadi sorumluluk yüklenen tüm federasyon emektarlarına, -Avrupa Şampiyonası hedefini gerçekçi adımlarla gerçekleştiren ve katılma hakkı elde edilen dönemin başkanı Uğur Kılıç ve yönetimine- ilk günden bugüne kadar alt yaş yahut A takım düzeyinde görev almış tüm antrenörlere teşekkür ediyoruz.
Gerek geniş kamp kadrosunda gerek şampiyonadaki maç kadrolarında yer alan tüm oyuncularımızın başta ailesine, onları yetiştiren antrenörlere, onlara kucak açan spor salonundaki çalışanlara, onların ulaşımını sağlayan şoförlerimize, yemeklerini hazırlayan aşçılarımıza, en iyi konaklama imkanını sunan otellerimize ve personellerine teşekkür ederiz.
Süper Lig, Avrupa Ligi, antrenmanlar, yolculuklar, gelecek sezon belirsizlikleri… Bu mental ve fiziksel yoğunluk ve yorgunluğun bezginliğine karşın ‘Türk hentbolu da bu arenada var’ dedirtmek için terinin son damlasına kadar mücadele eden sporcularımıza… En büyük teşekkür onlara. Teşekkür ederiz, iyi ki varsınız.
Özellikle son dönemde büyük fedakarlıklar yapan, ‘Hentbol gelişsin’ diyerek zamana yayılmış Milli kamplara gıkını çıkarmayan ve hatta adeta sponsorluk vazifesi üstlenen değerli kulüplerimize, yöneticilerimize yürekten teşekkür ederiz.
Göreve gelir gelmez böylesi zorlu bir organizasyonu yeni bir ekiple gerçekleştirebilme refleksini başarıyla ortaya koyan, hentbolun tüm paydaşlarını genişletme ve geliştirme misyonunun adımlarını atan Mesut Çebi başkanlığındaki yeni yönetime kalben teşekkür ediyoruz.
‘Hentbol ailesine fayda’ temelli haberler üreten bizlere gazetecilik öğreten seyyar spikere kendi adıma teşekkür ediyorum. Bir hadise cereyan etti evet doğrudur. Konuyla ilgili ne oyuncuyu rencide etmek istedik, ne organizasyonu gölgelemek istedik. Evet gazeteciyim ama önce hentbol milliyetçisiyim. Bu da böyle bilinsin, bu şiarı hentbolu seven herkes edinsin isterim.”
Başarının ardından edilen tüm bu teşekkürlerin akabinde…
Türk hentbolunun diğer branşların gölgesinde kalmasında payı olanları, hentbol havuzunu genişletemeyen kulüp, yönetici ve antrenörleri, hentbol markasına değer katma uğraşından uzakta kalanları ve daha sayılabilecek birçok olumsuzlukların müsebbiplerini sorumluluk almaya, Başkan Mesut Çebi ve tüm kurullara destek olmaya davet ediyoruz. Tarlada iz, harmanda yüz olmalı!