“Yeter artık! Yeter!”
“Başka ülkelerin sporcularını keşfetmek yerine neden beni keşfetmiyorsunuz?”
“Bırakın artık başka ülkelerde sporcu aramayı! Yıllardır ben burada sizleri bekliyorum.”
“Buna bir son verin artık! Başka ülke sporcularına Can ismi vereceğinize neden kendi Can’ınıza sahip çıkmıyorsunuz? diye haykırmak isterdim.
“Başka ülkelerin sporda nasıl başarılı olduklarını çok iyi bildiğiniz halde neden aynı imkanı bize sağlamıyorsunuz?”
“Sakın! Sakın sağlıyoruz demeyin! Avrupa Şampiyonasında koşan ben değilim!” demek isterdim.
“Gelecek sizlersiniz! diyorsunuz ama geleceğimizi başka ülkelerin sporcularına bırakıyorsunuz. Bizim ne durumda olduğumuzu, onları seyrederken neler hissettiğimizi biliyor musunuz?”
“Biliyor musunuz! Yabancı uyruklu sporcular madalya kazandıklarında hiç mutlu olmuyorum. Onun yerinde ben olmalıydım. Ona verdiğiniz imkanı bana verseydiniz ben de en az onun kadar iyi koşardım!” diye sitem etmek isterdim.
“Takımlarımız, kulüplerimiz yabancı uyruklu oyuncularla dolu, tamam bunu anlayabiliyorum ama milli takımlarımızın yabancı uyruklu sporcularla doldurulmasına kesinlikle anlayamıyorum. Söyler misiniz! Biz neyi hedefleyeceğiz. Bize koşulacak yol, kurulacak hayal, giyilecek forma bırakmadınız ki! Biz nasıl spor yapacağız, biz nasıl sporcu olacağız, biz nerede oynayacağız, koşacağız. Takımlarımızda, kulüplerimizde bize artık yer yok! İlk beşte, ilk altıda, ilk yedide, ilk onbirde kendimize çok zor yer, çok az zaman bulabiliyoruz. Kendimizi bulduğumuz, oynadığımız, iyi hissettiğimiz, mutlu olduğumuz tek yer ay yıldızlı formaya ulaşmak için çabaladığımız yoldu, ay yıldızlı formayı giydiğimiz andı.
Ama artık o da çok uzak, hatta ulaşılmaz görünüyor. Çünkü milli formayı kavuşacağımız anı, artık hayal bile edemiyoruz.”
“Çalışmak, koşmak, çizgiyi geçmek için yeteneğimiz, gücümüz, isteğimiz herşeyimiz var. Yeter ki sizler bu fırsatı başkalarına değil, bizlere verin, bizleri görün!”
“Uzaklara gitmeyin, yeteneği uzaklarda aramayın, bizleri uzaklara baktırmayın. Birçok yabancı sporcu getireceğinize, birçok iyi yabancı antrenör getirin! Onların bizi keşfetmelerini, eğitmelerini sağlayın!
“Ben Türk genciyim. Madalya kazanıyorsunuz ama bizleri kaybediyorsunuz. Önce bana sahip çıkın, beni görün, beni düşünün!” derdim.
Sporumuzda, kulüplerimizde, milli takımlarımızda olanlara isyan etmemek mümkün değil! Şu an iyi ki genç bir sporcu değilim, iyi ki! Yoksa, Spor Bakanı Sayın Akif Çağatay Kılıç’a buna benzer bir yazı yazmıştım.