Yine yeniden Yenimahalle

Yazarımız Zeynur Pehlivan, Yenimahalle Belediyesi SK’nın zaferini “Yine Yeniden Yenimahalle” adlı yazısı ile kaleme aldı.

Yine yeniden Yenimahalle
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Uzaktan, “Süper Lig şampiyonu olan takımımız biraz sonra aramızda olacak” sesleri geliyordu kulağıma.

“Tamam!” dedim, adres burası. “Ankara’nın, başkentin Süper Lig şampiyonu olan tek bir takımı var”  diyerek sesi takip ettim ve şampiyon için yapılacak olan tören alanına yöneldim.

Yaklaştım. Yaklaştıkça sesin geldiği alandaki kalabalığı gördüm. Bütün bu insanların hentbol için, hentbol takımlarını alkışlamak için orada olduklarını düşünmek hoşuma gitti. “Bu kadar güçlü takımların arasından sıyrılıp kupayı Ankara’ya getirmek gerçekten büyük başarı” dedim ve kalabalık içindeki yerimi aldım.

Mikrofondan “Bize bu gururu yaşatan hentbol takımımızla gurur duyuyoruz” sesleri yükselirken etrafıma baktım. Yenimahalle Belediye başkanı Sayın Fethi Yaşar, Atatürk heykelinin karşısındaki yerini almış, sporcularını bekliyordu.

Ankara spor basınının tanıdık yüzleri, Yenimahalle Belediyesinin çalışanları, Yenimahalle sakinleri, okullarından hemen sonra törene gelmiş olan liseliler, birkaç engelli vatandaşımız Belediye binası önünde toplanmış gurur duydukları şampiyonlarını bekliyorlardı.

Bir süre sonra geldi şampiyon.  Yenimahalle turunu tamamlamış, Yenimahalle ilçesine hentbolu duyurmuş ve “Yine Yeniden Yenimahalle” tişörtleri ile araçtan iniyorlardı.

Haber

Sezona başlarken “Yine! Yine şampiyon olacağız” demişlerdi ama, işleri geçen seneden çok daha zordu. Çünkü yabancı sayısı 14’e çıkmıştı ve bu değişikliğe kulüpler çabuk uyum sağlamıştı. Ancak bizler onlar gibi hissetmiyorduk. Başlangıçta bazı kulüplerin sadece kulüp isimlerini biliyor, sporcuları hiç tanımıyorduk. 14 kişinin yer aldığı sahada bir ya da iki Türk oyuncu gördüğümüz, Süper Lig karşılaşmasını Avrupa Kupası maçları sandığımız anlarda oluyordu.  Yani takımlar bir anda tanınmaz olmuştu.

İsimlerini bilmediğimiz oyuncularla dolmuştu Süper Ligimiz. Yabancı oyunculara yer verilen, onlara daha fazla zaman ve şans tanınan, gençlerimize “Size değil, onlara güveniyoruz” denilen bir model vardı hentbolumuzda ama, biz bu kadar yabancı oyuncu arasında bir tek ismi daha çok alkışladık. Yeliz Özel’i… Yenimahalle Belediyesi ve milli takımımızın kaptanını.

İşte o Yeliz Özel; Norveç, Makedonya ve Romanya’da sayısız başarılara imza atmış, Şampiyonlar Ligi heyecanını yaşamış, Türkiye’nin en iyisi olan kaptan, elinde şampiyonluk kupası ile araçtan ilk inen kişi oldu.

Erkek takımlarımıza gelen yabancı oyuncuların aksine, Kadınlar Ligine gelen sporcular oldukça kaliteliydi ve müthiş maçlar oluyordu. İlk altı takım birbirini yeniyor, her takım kendi evinde aslan kesiliyor, seyirciler tribünleri doldurmaya başlıyor, kimin şampiyon olacağını kestirmek mümkün olmuyordu. Öyle de oldu. Şampiyon Yenimahalle Belediyesi sezonun normal süresini 4., Challenge Kupasında final oynayan Kastamonu Belediyesi ise 5. bitirdi sezonu. Heyecanın, kalitenin, mücadelenin ne kadar yüksek olduğunu anlamak için bu sıralama bile yeterli sanırım.

Yenimahalle Belediyesi antrenörü Serdar hocanın da  dediği gibi, bu seneki lig en zorlu ligdi. Çünkü Ardeşen GSK, Zağnosspor ve Antalya Muratpaşa Belediyesi de bu takımlar kadar güçlüydü ve şampiyon takım bu kulüplerden birisi de olabilirdi. Bu nedenle bu seneki başarıyı ayrı bir yere koyuyorum.

Kısaca özetleyeyim. Yenimahalle Belediyesinin Challenge finalisti Kastamonu Belediyesi ve Ardeşen GSK ile oynadığı her maç büyük heyecana ve büyük seyirciye neden oldu. Hentbol daha güzelleşti, daha çok sevildi.

Kastamonu Belediyesi ile oynadığı ilk maçı deplasmanda Yenimahalle Belediyesi aldı. Ankara’ya avantajlı döndü ama, karşısındaki rakip güçlüydü ve  bunu burada bırakmaya niyeti yoktu. Ankara’da maçı hep önde götürdü, dört farka kadar ulaştı, son iki dakikaya da iki farkla girdi Kastamonu Belediyesi ama, Yeliz Özel komutanlığındaki Yenimahalle Belediyesi yine o bildik sloganına başvurdu. “Yine Yeniden Yenimahalle” dedi ve seyretmediğimiz, görmediğimiz bir mücadeleye başladı.

Uzun zamandır kadın hentbol maçlarının bu kadar ilgi gördüğünü,  arka arkaya, böylesine tansiyonu yüksek çok sayıda maçlar izlediğimi hatırlamıyorum. Bırakmayan, savaşan, son saniye golü ile Challenge finalistini saf dışı bırakan bir takım vardı sahada.

Tribünde, deplasmanda dahi kendilerini yalnız bırakmayan başkanları Sayın Fethi Yaşar, kenarda, hentbolda giymedik milli forma bırakmayan antrenör Serdar Eler,  oyunda, hentbolun maestrosu Yeliz Özel ve ekibi bizlere unutulmaz anlar yaşatıyordu.  

Aynı mücadele, aynı görüntü ve aynı istekle geçtiler o zorlu Ardeşen GSK maçlarını. Adı yarı finaldi ama final maçlarından daha heyecanlı, daha mücadeleli maçlardı. Önceki maçlar gibi hep rakipleri iyi başlıyor, farkı yakalıyor ama sonunda gülen taraf hep Yenimahalle Belediyesi oluyordu. Çünkü Yenimahalle Belediyesi pes etmiyor, inanılmaz bir çaba sergiliyor, farkı kapatıyor, maçı uzatmalara taşıyıp, son saniyelerde goller buluyorlardı. Bizlere de ayağa kalkıp alkışlamak ve bu heyecana ortak olmak kalıyordu. Müthiş bir atmosfer, müthiş bir hava oluşmuştu bu maçlarda.

Çarşamba günü Yenimahalle Belediyesi hentbol takımını alkışlamaya gelen insanlar hentbolu ve hentbolcuları bu maçlarda sevmiş olmalılar. Dört beş fark olmasına rağmen, maçı bırakmayan, asla teslim olmayan ve inanılmaz geri dönüşler yapan bir takım vardı sahada. Yeliz sadece bir oyun kurucu gibi değil, bir lider gibi hareket ediyordu. Öyle şeyler yapıyordu ki, takım arkadaşları ona uymak zorunda kalıyordu. Hiçbir maçta kenara gelip dinlendiği görmedim. Ama o yorgunlukta, o tempoda bile top kapıyor, savunma yapıyor, arkadaşlarının hatalarını kapatıyor, arkadaşlarını motive ediyor ve üstüne de muhteşem goller atıyordu.

Seyrettiğimiz takıma, oyunculara, takımın birlikteliğine, birlikte koydukları güce inanamadığımız anlar oldu. Ankara’da oynanan finalin ilk karşılaşmasında, Antalya Muratpaşa Belediyesi karşısında Yeliz, sadece ilk devrede tam 12 gol bıraktı rakip ağlara!

Siz inanabiliyor musunuz?

Nasıl alkışlanmaz! Büyük bir istek ve kuvvetle alkışladık. Büyük bir keyifle hentbolun en güzel maçlarına tanıklık ettik. Bizler alkışladıkça, onlarda bütün yeteneklerini sergilemeye başladılar.  Marina en güzel oyununu oynuyor, aldatmalarla kolay goller buluyor, kritik yerlerde büyük sorumluluk alıyordu. Olga eski takımına attığı gollerle, yeni takımına hayat veriyordu. Önceki maçlarda harika oyunlar oynayan, sürati ile takımına büyük katkı sağlayan ama en zorlu virajda talihsizce sakatlanan Anita’nın yerine oyuna dahil olan Kateryna, takımını finale taşıyan son saniye golünu atıyordu.

Kimsenin beklemediği anda ortaya çıkan Esra, kimsenin atmadığı tarzda goller atıyor, pivot oyuncusu olarak çok iyi bir fiziğe sahip olan Lence, rakip savunmayı üzerine çekiyor, aldığı topları yedi metre veya golle sonuçlandırıyordu.  

Savunmada Ceren ve Duygu enerjilerini iyi yansıtıyor, savunmanın hentbolun en önemli parçası olduğunu bilerek hareket ediyorlardı. Bu görüntünün arkasındaki kaleci Anna da, dünya 4.sü olmanın verdiği sakinlik ve tecrübe ile kendilerine güvenenleri boşa çıkarmıyor, çok önemli kurtarışlar yapıyordu. Onun aksadığı anda veya yedi metrelerde oyuna giren Anca da, takıma büyük katkı sağlıyordu.

Yani Yenimahalle Belediyesi hentbol takımında her oyuncu üzerine düşen görevi yaptı ve adını şampiyonluğa yazdırdı.

İşte şampiyon, bu zorlu mücadeleler sonrası kazandığı kupa ile  geldi kendilerini destekleyenlerin karşısına. Yeliz Özel önde,  teknik heyet arkada sıralanmış şekilde çıktı sahneye Yenimahalle Belediyesi. Ellerinde, kupa fotoğrafları olan  ve  “Şampiyon Yenimahalle” yazan bir pankart taşıyorlardı.

Haber

Konfetiler arasında, şampiyonlara layık karşılandılar, alkışlandılar. Kalabalık arasından geçip sahneye çıktılar ve kupayı Fethi Yaşar’a verdiler. Fethi Yaşar mikrofonu aldı ve;

“Cumhuriyetin başkenti Ankara’ya, tüm spor dallarında, tüm liglerde, tek şampiyonluk, geçen sene de, bu sene de getiren tek takım Yenimahalle Belediyesi kadın takımıdır. Tüm takımı kutluyorum, gözlerinden öpüyorum, tüm Yenimahalle halkının şükranlarını sunuyorum” diyerek sözlerine başladı ve şöyle devam etti.

“Bizim birliğe, kardeşliğe, kucaklaşmaya, bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e sahip çıkmaya ihtiyacımız var. Onun değerlerini yaşatmaya ihtiyacımız var.”

“İnsanımızın gülmeye, kardeşliğe, özgürce, alın teri ile yaşamaya hakkı var” gibi, çok güzel mesajlar verdi Fethi Yaşar ve devamında,

“Yenimahalle Belediyesinin ihtiyacı olan ikinci Spor Salonunun temelini Yunus Emre mahallesinde Haziran ayında hep beraber atacağız. Bu çocuklar artık oralarda antrenman yapacaklar” dedi.

Ankara’da Maliye Milli Piyango Spor Kulübünün bir spor salonu yaptırdığını ve bitmek üzere olduğunu biliyordum, şimdi bir de buna Yenimahalle Belediyesinin yaptıracağı spor salonu eklenecekti. Hentbol için müthiş bir olay, bir ilk demekti bu. Hep diğer spor dalları arasında yer alan, hep diğer spor salonlarında antrenman yapmak zorunda kalan, hep diğerlerinin verdiği saatte antrenman yapmak zorunda kalan hentbol, artık kendi salonuna kavuşacaktı. O salonda antrenman yapacak olan takım da bir kadın takımıydı. Müthiş bir şeydi bu. Daha çok çalışma imkanı bulmak ve daha büyük hedeflere yönelmek demekti bu.

“Onlarla gurur duyuyorum. Yenimahalle Ankara’da daha çok şeyler yapacak” diyerek sözlerini bitirdi Fethi Yaşar ama benim söyleyeceklerim bitmedi.

Her maçta, özellikle çeyrek ve yarı final maçlarında büyük mücadele verip bu şampiyonluğu kazanmak, gerçekten büyük bir başarı. Teknik heyet ve takımı yürekten kutluyorum. Ancak bu şampiyonluk kadar güzel olan diğer bir şey de, Fethi Yaşar beyin Cumhuriyet, birlik ve beraberlik üzerine yapmış olduğu konuşmasıdır. Bunun için kendisine ayrıca teşekkür ederim. 

“Her maça çıkarken, yerinde misin diye sana bakıyorum Zeynur abla. Seni orada gördüğümde çok mutlu oluyorum “diyen Yeliz’e, 

“Her maçımızda salondaydın. Bugünde yanımızda ol. Bu kez biz seni davet ediyoruz.” diyen başarının mimarı Serdar Eler’e, yardımcılarına, bu takıma her konuda büyük destek verdiğini gördüğüm Sayın Fethi Yaşar’a,  takımının her an yanında olan,  her maçında yedek bankının arkasındaki yerini alan Mesut Bolatcan’a, takımı benimsemiş olduklarını gördüğüm Yenimahalle Belediyesi çalışanlarına ve tüm bu isimlerin birlikte yaratıkları bu şampiyon takıma, bizlere verdikleri heyecan, kazandıkları kupa ve hentbolu güzelleştirdikleri için yürekten teşekkür ediyorum.

Yeni yapılacak olan Spor Salonunun bitmesini ve daha büyük başarıların gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Başarılar ve tebrikler Yenimahalle Belediyesi.


//

Bakmadan Geçme