Zeynur Pehlivan : “Ahhh Orhan Veli Ahhh…”

Hentbol Yazarlarından Zeynur Pehlivan, “İstanbulda gerçekleşen “İstanbul Yıldızları ile Buluşuyor” etkinliğine katıldı.

Zeynur Pehlivan’ın son yazısı ise bu etkinlik  "İstanbul Yıldızları ile Buluşuyor" hakkında  idi.

"Sporculuğumuzunilk yıllarındaki kadar heyecanlıydım dün. Heyecanıma yenik düşmüş ve üçgün önceden gelmiştim İstanbul’a. Havasına alışmak, kendimi alıştırmakiçin. Hatta maç öncesi Süleyman Seba Spor Salonunu bile ziyaretetmiştim. Tıpkı deplasmana gelmiş ve ertesi gün maç yapacağı tesisigörmek isteyen bir sporcu, bir antrenör gibi.
İlk günlerdeki gibi heyecanlıydım diyorum.Nasıl olmam. Bize bu unutulmaz günü yaşatanlardan biri olan Ayten Altunarkadaşım bana giyeceğim formamın resmini göndermişti.Kırmızı- beyaz,10 numara ve numaranın üzerinde büyük harflerle “ZEYNUR” yazıyordu.Hatırlıyorum da, küçücük bir sporcuyken,sadece bunları almak içinsalona koşarak giderdik. Bizi en çok, bir forma, bir şort, bir çorap,bir ayakkabı, bir çanta mutlu etmez miydi?
Hentbol oluncaheyecanlanıyorum. Ama sonra şöyle bir düşünüyorum. Sadece hentbol mu,sadece İstanbul’da olmak mı beni heyecanlandırıyor diye.
Tabii kihayır.Çünkü,ben bu organizasyon olmasaydı İstanbul’a gelmezdim, bensiz olmadan o sahaya çıkmaz, ben siz olmadan maç yapmaz, ben siz olmadangol atamaz, ben siz olmadan bu kadar eğlenemezdim.
Bunlar sadecebenim duygularım. Eminim sizin duygularınızda bu yoğunluktadır. Biz buformayı giydik,bu formaya emek verdik, bu forma için yıllarımızıverdik.Bizi, bu birlikteliklerde asıl mutlu eden şey, hentbol içinverdiğimiz emektir, gayrettir, çabadır, sevgidir. Bizi heyecanlandıranhentbolla geçen otuz sekiz yıllık geçmiştir. Otuz sekiz yıldır çoksevdiğimiz hentboldur.
Bensahaya çıkarken “10 numara, ZeynurPehlivan” denildiğinde mutlu oluyorum, topu elime aldğımda, vaks elimedeğdiğinde mutlu oluyorum, top ağlarla buluştuğunda mutlu oluyorum.Güzel bir pas verdiğimde, pas arası yaptığımda, blok yaptığımda vealkışların sesini duyduğumda mutlu oluyorum. Ben o sahada kendimibuluyorum.
Ben hentbolcuyum. Biz hentbolcuyuz. Biz burada terdöktük. Biz hentbolu burada öğrendik. Biz hentbolcu burada olduk. Bizburayı gördük. Bizi burada gördüler. Bizi burada öğrendiler. Bizimadımız burada yazıldı. Tıpkı Süleyman Seba Spor Salonunun duvarındaasılı olan ve “Aramızdan Ayrılanlar” pankartında ismi yazılan çokdeğerli hentbolcu büyüklerimiz, arkadaşlarımız gibi.
Maçlar oynanıp,salondan ayrıldıktan sonra, Küçük Prens teknesinde bulmuştuk kendimizi.Hentbolun Yıldızları organizasyonunun şık ve zarif hanımefendileri vebeyefendileri tarafından büyük bir nezaketle karşılandık. Tekne limandanayrılıp, Boğazın serin sularında süzülürken biz çoktan kendimizi buakıntıya vebu inanılmaz İstanbul gecesine bırakmıştık.
Müzikle birlikte şarkılar söyledik. Sesimiz dünyanın en güzel kenti olan İstanbul’un göklerinde kaybolup giderken.
Kimin elini veya belini tuttuğumuza aldırmadan dakikalarca dans ettik.İstanbul’un, yedi tepelibu muhteşem şehrin hakkını verircesine.
Ellerimizi omuzlarımıza koyuphalaylar çektik. Otuz sekiz yıllıkbirlikteliği, otuz sekiz yıllık dostluğu, otuz sekiz yıllık maziyesarılırcasına..
Boğazın ve gecenin karanlığında bambaşka birışıltıyla parlayan şehrin ışıklarına flaşlarımızla ortak olduk. Bol bolfotoğraf çektirdik.Gülen gözlere, mutlu yüzlere, dost bakışlara, sıcakduygulara, bir daha, birkez daha bakmak istercesine..
Zafer Bayramında, bu anlamlı günde 10.Yıl Marşını hep birlikte coşkuyla söyledik. Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan..
Gün bitmesin, gece bitmesin istedim. Ne İstanbul’a, ne size, ne geceye, ne eğlenceye doyabildim.
Bu unutulmayacak olan, unutulması mümkün olmayacak kadar güzel buinanılmaz günü yaşatan sizlere, organizasyon komitesine yürektenteşekkür ediyorum. Ya da hissettiklerimi şöyle açıklayabilirim. Yüreğimne kadar derinse, yüreğim ne kadar büyükse o kadar çok derinden,okadar büyükteşekkür ediyorum. Ya da, bir çocuğa bir şeyi sorduğunuzdakollarını iki yana kocaman açıp, "işte bu kadarrrrrr!" der ya.. İşte okadar içten ve o kadar sıcak teşekkür ediyorum. Tek tek, her şey için,hentbol için, zaman verdiğiniz için, hiçbir detayı unutmadığınız için,bizi böylesine mutlu ettiğiniz, mutlu gönderdiğiniziçin..
Ben dünden sonra, bedeniAnkara’da, aklı İstanbul’da biri olarak yaşayacağım vesık sık Orhan Veli’yi hatırlayacağım.
İstanbul’u Dinliyorum Gözlerim Kapalı
Önce Hafiften Bir Rüzgar Esiyor.."

Bakmadan Geçme